1. Birinin yapabileceği bir iş olmak. -2. Ancak o kimseye özgü bir iş olmak. ...
Arama Sonucu – "Ma' sûma"
hareli kumaş
– muare, damalı, gezi ...
Haremlik selamlık olmak
Bir yerele kadınlar ve erkekler ayrı gruplar halinde oturmak. ...
Hariçten gazel okumak (atmak)
1. Bir konuda bilgisi olmadığı halde görüş bildirmek. -2. öncesini bilmediği bir konuşmaya yersiz ve zamansız katılmak, müdahale etmek. ...
harita çıkarma aleti
– plançete ...
harita çıkarma aleti
– plançete ...
HARMAN
– Biçildikten sonra tahıl demetlerinin üzerinden düven geçirilerek tanelerin başaklarından ayrılması işi. Bu işin yapıldığı yer veya mevsim
– Birçok çeşitten birer parça alıp yeni birleşim ...
harmani
– Bütün vücudu kaplayan uzun, kolsuz üst giyeceği, etekleri geniş, kolsuz bir nevi palto, pelerin ...
harmanı aktarmaya yarayan saplı araç
– dirgen, yaba, ananet ...
HARTAMA
Kiremit yerine kullanılan veya kiremitlerin altına konulan ince tahta ...
Haşatı çıkmak
1. işe yaramaz bir duruma gelmek. -2. çok yorulmak. ...
hasbül-mahiye
. yapı bakımından. ...
hasıl olmak
ortaya çıkmak, var olmak. ...
hasıllamak
– Arıtmak
– Toprağı ekime hazırlamak.
– Ham deriyi yumuşatmak, işlemek.
– Hamuru kıvamında yoğurmak.
– Bir kimseyi iyice dövmek.
– Hamur veya çamuru yoğurarak yumuş ...
Haşır neşir olmak (biriyle) (bir şeyle)
1. Onunla, onlarla kaynaşmak, sıkı fıkı olmak. -2. Onunla uğraşmak. ...
hasmane
– zarf. düşmanca ...
Hasret kalmak (birine, bir şeye)
Onu çok özlemek, ona özlem duy mak. ...
Hastalık kapmak, (hastalığa tutulmak)
Bulaşıcı bir hastalığa yakalanmak. ...
Hatır gönül bilmemek (tanımamak)
Doğru”bildiği yoldan kimsenin hatırı için şaşmamak, doğruluğuna inandığı işi yapmak. ...
Hatır sormak
“Nasılsınız, iyi misiniz?” diye sormak. ...
Hatırı kalmak
Gücenmek, darılmak, kırılmak. ...
Hatırında kalmak
Unutmamak. ...
Hatırında tutmak
Unutmamak. ...
Hatırından çıkarmamak (bir şeyi, birini)
Onu unutmamak. ...
Hatırından çıkmamak
Unutmamak. ...