1. Akıllıca davranışlarda bulunmak. -2. Zekice işler yapmak. ...
Arama Sonucu – "Ma' sûma"
Kafası karışmak
Sağlıklı düşünemez olmak; zihni karışmak. ...
Kafası kazan gibi olmak, (kafası şişmek)
1. Gürültüden tedirgin olmak. -2. çok çalışmaktan ötürü zihni yorulmak; başı kazan gibi olmak, başı şişmek. ...
Kafası kızmak
öfkelenmek, sinirlenmek. ...
Kafasına koymak (bir şeyi)
– kararını önceden vermiş olmak, önceden şartlanmak, bir şey yapmaya kesin karar vererek zamanını beklemek ...
Kafasına vurmak
içki, hava, vb. ona ofumsuz etki yapmak; başına vurmak. ...
Kafasından çıkarmak (bir şeyi, birini)
Onu unutmak, ondan vazgeçmek; aklından çıkarmak. ...
Kafasını gözünü yara yara konuşmak
Bir dili yanlışlar yaparak konuşmak. ...
Kafasını kaldırmak
Karşı gelmek; başını kaldırmak. ...
Kafasını kaldırmamak (bir şeyden)
Hep o şeyle meşgul olmak; ba şını kaldırmamak. ...
Kafasını kullanmak
Akıllıca davranmak; aklını kullanmak. ...
Kafasını kurcalamak
Zihnini meşgul etmek, devamlı düşündürmek; aklını kurcalamak. ...
Kafasını toplamak
Sağlıklı düşünebilecek duruma gelmek; aklını ba şına toplamak. ...
Kafayı (yere) vurmak
1. Yatıp uyumak. -2. Hastalanıp yatağa düş mek. ...
Kafayı bulmak
1, Sarhoş olmak. -2. Keyfi yerine gelmek. ...
Kafayı çekmek (kafa cilalamak)
içki içmek. ...
Kafayı takmak (bir şeye)
Hep onu düşünmek, onunla uğraşmak (Kars. Aklı takılmak.) ...
Kafese koymak (birini)
1. Onu aldatıp çıkar sağlamak. -2. Onu hapse sokmak. ...
kağıt açmak
– iskambil kâğıtlarını oyunculara dağıttıktan sonra koz olacak kâğıdın yüzünü çevirmek ...
Kağıt üzerinde kalmak
– yapılması düşünülmüş olduğu halde yapılmamak
– kararı bağlandığı halde uygulanmamak. ...
Kahkaha atmak
Yüksek sesle gülmek. ...
Kahkahadan kırılmak
çok gülmek. ...
Kahkahayı basmak (koparmak, salıvermek)
Kendini tutamayıp yüksek sesle gülmek. ...
kahraman
– Yiğit, cesur, alp
– Bir olayın, serüvenin başlıca kişisi. Bir olayda önemli yeri olan kimse. Anlatı ya da oyunlarda önde gelen kişiler.
– Roman, hikaye, tiyatro vb. edebiyat türle ...
kahramanlık
– Kahramanca davranış, yiğitlik, celadet, hamaset, cesaret
– rüstemi, rüstemlik ...