Bir kimsenin evine, yanına bir iş işin çok sık gi dip gelmek. ...
Arama Sonucu – "Ma' sûma"
Kapıya dayanmak (bir şey) (biri)
1. Gelip çatmak, zamanı gelmek. -2. Bir şey elde etmek için zorlamak, gözünü korkutmak. ...
kaplama
– Kaplamak işi.
– Bir şeyin dışına süsleme veya koruma amacıyla geçirilen başka maddeden kat
– Kalınlığı 5 milimetreden az, ince ağaç levha.
– sıfat. Üstü herhangi bir başka ma ...
kaplamak
– Her yanını örtmek, istila etmek
– Çepeçevre sarmak, kuşatmak
– (nsz) Bir kabın, bir kılıfın, bir örtünün içine almak
– Yayılıp doldurmak, etkisinde bırakmak
– Bir yüzey ...
kaplanmak
– (-le) Kaplama işi yapılmak
– Abanmak, üzerine yıkılmak.
– Çevrilmek, kapanmak ...
kar susuzluk kandırmaz
– “gerçek gereksinimler, avutucu, oyalayıcı şeylerle karşılanmaz” anlamında kullanılan bir söz ...
Kara çalmak (sürmek) (birine)
– birine iftira etmek, kara sürmek ...
Karabatak gibi bir batıp (dalıp) bir çıkmak
Bir görünüp bir ortadan kaybolmak. ...
Karahumma
– tıp. Tifo ...
Karakolluk olmak (biriyle)
Kavga sonucu karakola gitmek zorunda kalmak. ...
karalama
– Karalamak işi.
– El alıştırmak için çok tekrarlanarak yazılan yazı.
– Üstünde düzeltmeler yapılan, temize çekilmemiş yazı taslağı, müsvedde
– mecaz. Leke sürme, kötülük yükle ...
karalanmak
– (nsz) Karalama işi yapılmak.
– Kara duruma gelmek.
– mec. Leke sürülmek, kötülük yüklenmek ...
Karalar bağlamak (giymek)
çok üzülmek, büyük acısı olmak. (Kars. Yas tutmak.) ...
karaman
– Esmer, kara yağız insan.
– Güneybatıdan esen yel.
– Türkiye’nin İç Anadolu Bölgesi’nde yer alan illerinden biri. ...
karaman ilçesi – ilçeleri
Ayrancı
Başyayla
Ermenek
Kazımkarabekir
Merkez
Sarıveliler ...
Karaman’ın koyunu, sonra çıkar oyunu
“şimdi her şey olağan görünüyor, ama sonra neler olacağı belli değil.” anlamında. ...
karanlıkta göz kırpmak
– bir şeyi anlatmak isterken karşısındakinin anlayamayacağı bir işarette bulunmak veya bir söz söylemek ...
karargir olmak
karara bağlanmak ...
Karasevdaya düşmek (tutulmak, uğramak)
Bir kimseyi şiddetli, fa kat ümitsiz bir biçimde sevmek, ona büyük bir sevgiyle bağlanmak. ...
Karaya oturmak
Gemi denizin sığ yerine saplanıp kalmak. ...
Karaya vurmak
Dalgaların etkisiyle kıyıya kadar gelmek, sürüklen mek. ...
kargılanmak
– Lanetlenmek ...
Karine ile anlamak (çıkarmak) (bir şeyi)
Onu sözün gelişinden anlamak. ...
karizma
– Etkileyicilik
– Fr. charisme ...
karizmatik
– sf. Etkileyici
– Fr. charismatique ...