– hukuk. Alacak verecek kalmadığını gösteren belge, ibraname. ...
Arama Sonucu – "Ma' sûma"
aklamak
– (-i) huk. Suçsuz veya borçsuz olduğu yargısına vararak birini temize çıkarmak, tebriye etmek, ibra etmek.
– Toplamak, ayıklamak, devşirmek
– Temizlemek
– Atlamak
– Ağar ...
Aklanma
– Beraat
– Aklanmak işi.
– Sanığın yargılama sonunda, kendisinin üstüne atılan suçu işlemediği, sanığın başka bir kimse olduğu, eylemin yasaya göre suç sayılmadığı anlaçılması. ...
aklanmak
– (nsz) Ak olmak, temizlenmek
– huk. Hakkında dava açılan sanık, yargılama sonunda suçsuz bulunmak, temize çıkmak, beraat etmek ...
aklaşmak
– (nsz) Ak duruma gelmek, ağarmak, beyazlaşmak ...
aklatmak
– (-e) Aklama işini yaptırmak ...
Aklı almamak (bir şeyi)
1. Onu anlayamamak, kavrayamamak. -2. Bir şeyin olabileceğine inanmamak, gerçekleşebileceğini düşüneme me ...
Aklı başka yerde olmak
Bir iş yaparken başka şeyi düşünmek. ...
aklı bokuna karışmak
– argo. korkudan şaşırıp ne yapacağını bilememek ...
Aklı çıkmak
– Korkmak, ne yapacağını bilememek.
– sonucun kötü olacağını düşünerek korkuya kapılmak ...
Aklı dağılmak
Sağlıklı düşünememek, dikkatini bir konu üzerine vere memek. ...
Aklı durmak
şaşırmak, düşünemeyecek duruma gelmek. ...
Aklı kalmak (bir şeyde, birinde)
Sevdiği, beğendiği bir şeyi düşün mekten kendini alamamak. ...
Aklı karışmak
– ne yapacağını bilememek, şaşırmak, bocalamak ...
Aklı takılmak (bir şeye, birine)
Hep o şey, kimse üzerinde durup dü şünmek. ...
Aklı yatmak (kesmek) (bir şeye)
O şeyin olabileceğine, onu yapıla bileceğine inanmak. ...
aklına geleni yapmak
– her istediğini önünü sonunu düşünmeden yapmak ...
Aklına koymak (bir şeyi),(bir şeyi birinin)
– bir şeyi yapmaya kesin olarak karar vermek
– çok istemek
– bir kimse birine, bir şey telkin etmek. ...
aklına mukayyet olmak
– aklını başına toplamak ...
Aklına sığmamak
Olabileceğine (olabildiğine) inanmamak. ...
Aklına takılmak
Bir şey sürekli olarak kafasını meşgul etmek. ...
Aklına uymak
Bir kimsenin düşüncesi doğrultusunda iş yapmak. ...
Aklında kalmak
Unutmamak, hatırlamak. ...
Aklında tutmak (bir şeyi)
1. Onu unutmamak. -2. iyice öğrenmek, bellemek. ...
Aklından çıkarmak (bir şeyi, birini)
Unutmak ...