Karadenizde imal edilen balıkçı teknesi ...
Arama Sonucu – "Ma' sûma"
alarmak
– (nsz) Kızarmak.
– Ala renkli duruma gelmek.
– Tahıl veya meyva olgunlaşmaya başlamak
– Tam yanmamış kömürden gaz çıkmak
– Şafak sökmek, ışımak
– Gözleri açarak, d ...
alaşımlama
– Alaşımlamak işi.
– metalbilim: Çözen metale, alaşım öğelerinin eritilerek katılması işlemi
– İng. alloying ...
alay malay
– zf. Hep birden, birlikte.
– hlk. Olduğu gibi, gelişigüzel. ...
Alaya almak (birini)
Onunla alay etmek, eğlenmek; onu küçümsemek, aşağılamak; makaraya almak, sarakaya almak. ...
alaysılama
– (Yun. eironeia = İnceden inceye alay etme) : (Sokrates’te) Kendisinin bir şey bilmediğini öne sürüp sorular sorarak karşısındakinin bir şey bilmediğini ortaya çıkarma.
– İng. irony ...
alazlama
– Alazlamak işi.
– Vücutta kızıllık veya kızıl lekeler belirmesi durumu.
– Dökülen tohumlarla ertesi yıl kendiliğinden çıkan tahıl, soğan v.b.
– Yüzde ve vücutta çıkan çıbanlar ...
alazlamak
– (-i) Bir şeyin yüzünü alevden geçirmek, aleve tutmak.
– Sızlatmak, yakmak, acı vermek
– Bir şeyi ateşe tutup çekmek, alev yalamak, hafifçe yakmak
– Ateş yakmak, çalı çırpı tu ...
alçılama
– Alçılamak işi. ...
ALDANMAK
– (-e) Görünüşe bakarak yanlış bir yargıya varmak, yanılmak
– Bir hileye, bir yalana kanmak.
– (nsz) Hayal kırıklığına uğramak
– (nsz) Avunmak, oyalanmak.
– Havanın birde ...
aldatma
– Aldatmak işi.
– Karşısındakine bilerek oyun verip açığını yakalama.
– hile.
– Savutun namlusu, özellikle yanıltma ve bir karşı eylemi bekleme amacıyla uzatıldığında, karşı ya ...
Aldatma hile
– yanıltmak için yapılan düzen, dolap, oyun, ayak oyunu, alavere dalavere, desise, entrika ...
aldatmaca
– Aldatmaya dayanan davranış, aldatıcı oyun
– Aldatmak amacıyle yapılan tertip, düzen, kandırmaca ...
aldırmaz
– sf. İlgisiz
– Bir şeye önem vermeyen ...
aldırmaz gamsız
– rahat
– tasasız, vurdumduymaz
– İlgisiz ...
Aldırmazlıktan (aldırmamazlıktan) gelmek
önem vermemek; kayıtsız kalmak. ...
alelicmal
. topluca. ...
alem yapmak
– Sazlısözlü eğlenmek ...
ALEMAND
18.yy da ortaya çıkan , çiftlerin toplu halde gösterişli ve kıvrak hareketlerle yaptıkları dans ...
alemara
dünyayı süsleyen. ...
Alet olmak (bir şeye)
Bilerek ya da bilmeyerek kötü bir şeyde aracı lık etmek. ...
Alev almak
1. Tutuşmak, yanmaya başlamak. -2. Coşmak, heyecan lanmak. -3. öfkelenmek. ...
Alev saşağı sarmak
Olay önlenemeyecek aşamaya gelmek. ...
Aleyhinde bulunmak (söylemek)
Onu şekiştirmek, kötülemek. ...
Aleyhine olmak (bir şey, bir kimsenin)
– bir iş, birinin zararına olmak, onun için iyi olmamak ...