Teselli etme ...
Arama Sonucu – "Ma' sûma"
Ay tutulması
Güneş, Dünya, Ay dizilişinde ayın uygun koşullarda dünya gölgesine girmesi sonucu kararması, husuf ...
Ayağa fırlamak
Bulunduğu yerden hızlıca kalkmak. ...
Ayağa kaldırmak (birini, herkesi)
– Telaş ve heyecana düşürmek ...
Ayağa kalkmak
1. (Hasta için) iyileşmek. -2. Saygı gereği oturma durumundan ayakta durumuna geçmek. ...
Ayağı (ayakları) (birbirine) dolaşmak
Telaş, utanma, heyecan vb. etkisiyle düzgün yürüyememek; ne yapacağını şaşırmak; yanlış bir davranışta bulunmak. ...
Ayağı alışmak (bir yere)
Bir yere gidip gelmeyi, bir yerden alışveriş yapmayı alışkanlık haline getirmek. ...
Ayağı kaymak
Kötü yola düşmek. ...
Ayağına bağ olmak
işine engel olmak. ...
Ayağına dolaşmak (dolanmak)
– başkasına yapmayı tasarladığı kötülük kendi başına gelmek
– iş yapmakta olan birine engel olmak ...
Ayağına şağırmak
Yanına gelmesini söylemek. ...
Ayağını alamamak
1. Alıştığı yere gitmekten kendini men edeme mek. -2. Ayağını oynatamayacak duruma gelmek. ...
Ayağını denk almak
– Birtakım tehditlere, tehlikeli durumlara karşı dikkatli, uyanık davranmak.
– başkalarının kendisine yapma ihtimali bulunan kötülüklere karşı uyanık davranmak
– dikkat etmek ...
Ayağını kaydırmak (ayağının altına karpuz kabuğu koymak)
Bir kimseyi birtakım bahanelerle, uydurma gerekçelerle işinden, görevinden uzaklaştırmak. ...
Ayağını vurmak
Ayakkabı ayağını sıkmak, yara etmek. ...
Ayağını yorganına göre uzatmak
– giderini mutlaka gelirine uydurmalısın ...
Ayağının (ayaklarının) altına almak (birini)
Onu feci şekilde dövmek, hırpalamak. ...
Ayağının altında olmak (bir yer birinin)
Bulunduğu yerden geniş bir alanı görür durumda olmak ...
Ayağının attına karpuz kabuğu koymak
bk. Ayağını kaydırmak. ...
Ayağının pabucu olamamak (biri başkasının)
Değerce ondan aşağı olmak. ...
Ayak altında dolaşmak
Bir işe yaramadığı halde herkesin işine engel olacak biçimde ortalıkta dolaşmak. ...
Ayak basmak (bir yere)
– bir yere varmak, ulaşmak
– girmek, gelmek, uğramak
– mesleğe girmek
– bir yere bağlanmak. ...
Ayak uydurmak (birine, bir şeye)
– yürüyüşte adım atışını başkalarınınkine uydurmak
– ayak açmak
– mec. kendi gidiş ve davranışını başkasınınkine benzetmek ...
Ayak yapmak
– Birini aldatmak, kandırmak için dalavere çevirmek ...
ayakkabı boyama
– lostra ...