Bir oyunda her iki tarafın da aldığı sayılar eşit olmak, yenişememek. ...
Arama Sonucu – "Ma' sûma"
berayı malumat
bilgi edinmek için, bilgi vermek için, bilgi sahibi ...
bergama çevresinde kurulmuş antik şehir
– Pergamon ...
berhayat bulunmak
yaşamak, hayatta olmak. ...
berkarar olmak
devam etmek, kalmak. ...
berkemal
en iyi şekilde, mükemmel. ...
BERKMAN
(Tür.) Er. – Güçlü, sağlam, kişilikli. ...
bermah
matkap, burgu. ...
BERMAL
şahika, zirve, dağ tepesi, dağın üstü, dağ tepesi, doruk, en yüksek yeri. ...
bertaraf olmak
giderilmek. ...
Beş paralık olmak
Ayıpları ortaya döküldüğü için küçük düşmek. ...
beşiğini sallamak
– çocukluğundan veya çok eskiden tanımak, büyümesine hizmet etmek ...
Besledik büyüttük danayı, (şimdi) tanımaz oldu anayı
“O kimseyi biz yetiştirdik, bu hale getirdik, şimdi yüzümüze bile bakmıyor.” anlamında. ...
Beşlik simit gibi kurulmak
önemli bir kişiymiş gibi kasılarak otur mak. ...
Bet bet bakmak
Kötü bir şey yapacakmış gibi bakmak. ...
beti benzi atmak (solmak, uçmak, kül kesilmek, kireç kesilmek)
– Korku, üzüntü vb. nedeniyle yüzünden kan çekilmek; benzi atmak.
– herhangi bir sebeple kanı çekilip yüzü solmak, korkmak ...
Beti bereketi olmamak (kaçmak)
1. Yiyecek çabuk tükenir olmak. -2. Paranın satın alma gücü düşmek. ...
Bey gibi yaşamak
– bolluk içinde yaşamak ...
beyaz porselen kaplama
– jaket ...
Beyin yıkamak
çeşitli yöntemler uygulayarak birisini belirli bir düşünceyi benimsemeye zorlamak. ...
Beyin yormak
Bir konu üzerinde çok düşünmek; kafa yormak. ...
beynamaz
– sıfat, din bilgisi. Namaz kılmayan (kimse). ...
Beyni atmak
çok kızmak; tepesi atmak. ...
Beyni bulanmak (uyuşmak)
Sersemlemek, sağlıklı düşünemez duru ma gelmek. ...
beyni kaynamak
– aşırı sıcaktan sersemlemek, bunalmak ...