incelemeden, önlem almadan tehlikeli bir işe girişmek; aldatılmak. ...
Arama Sonucu – "Ma' sûma"
çuvallamak
– (nsz) Çuvala doldurmak.
– argo Başaramamak. ...
dadanmak
-e Tadını aldığı, hoşlandığı bir şeyi sık sık istemek
-e Yarar, çıkar amacıyla veya alışkanlıkla bir yere sık uğramak, abone olmak: ...
Dağa çıkmak
Hükümete başkaldırıp dağda, kırsal yörelerde eşkıyalık yapmak. ...
Dağa kaldırmak (birini)
istediğini elde etmek için birini dağa kaçırmak. ...
Dağdan gelip bağdakini kovmak
– Sonradan geldiği halde oraya kendinden önce gelip yerleşmiş olanların hakkını çiğnemek, onları beğenmez olmak.
– sonradan geldiği bir yerde, kendinden önce gelen kişinin yerini almaya ça ...
dağılma
– Dağılmak işi
– askerlik. Sınırlı bölgelere toplanmış birlik, gereç ve kuruluşların düşman saldırısına karşı daha iyi korunmalarını sağlamak amacıyla birbirlerinden uzaklaştırılmaları.
...
dağılmak
– Toplu durumdayken ayrılıp birbirinden uzaklaşmak
– Değer ve birimler belli etkenlerle, oranlı olarak bölünmek.
– Parçalanarak yayılmak, ufalanmak
– Karışık duruma gelmek, düz ...
dağıtma
– Dağıtmak işi, tevzi
– Fesih
– Nüfusun belli özeklerde aşırı ölçüde yığılmasından doğan sakıncaları gidermek amacıyla, kentbilim yöntemlerinden yararlanarak, bu özeklerde yaşayan ve ...
dağıtmak
-i Toplu durumda bulunanları birbirinden uzaklaştırmak veya ayırmak
-i, nesnesiz Belli bir orana göre bölüştürmek, pay etmek, tevzi etmek
-i Herhangi bir şeyi ayrı ayrı kimselere vermek
-i Bir şeyin v ...
dağlama
– Dağlamak işi.
– Bir yüzeyin korunmasız bölgelerini asitlerle çözerek istenen biçimi ortaya çıkarma.
– Gözetleçli inceleme için, metal yüzeyleri, uygun çözeltiler ile etkileme işlem ...
dağlamak
-i Kızgın bir demirle hayvan derisine damga vurmak.
-i Akan kanı dindirmek veya hasta bölümleri ortadan kaldırmak için vücudun bir yerini kızdırılmış bir metal araçla yakmak
-i, mecaz Çok sıcak, soğuk ...
Dağlar dayanmaz
“Bu aa felaketin üzüntüsü dayanılacak gibi değil. anlamında. ...
dahil olmak içeri girmek.
dahili talimatname
– İç yönetmelik ...
daima
– zarf. Her vakit, sürekli olarak ...
dairenmadar
çepeçevre. ...
daktilo makinesi
– Yazı makinesi ...
Dal budak salmak
1. Bir konudaki haber ya da söylenti, her yana yayılıp genişlemek. -2. Gelişip büyümeye başlamak. ...
dalaşmak
-le Köpekler boğuşup birbirini ısırmak.
-le, mecaz. Ağız kavgası etmek ...
dalay lama
– Lamaların en büyüğü ...
Daldan dala konmak (atlamak)
– sık sık iş, konu veya düşünce değiştirmek ...
daldırmak
-e, -i Dalma işini yaptırmak, dalmasına sebep olmak
-e, -i, mecaz. Dalmak ...
Dalgacı Mahmut
Yapılması gereken bir işi benimsemeyen, kaytana kimse işin şaka ya da alay yollu söylenir. ...
dalgalanmak
– Üzerinde dalga oluşmak.
– Renk, ton değiştirmek
– mecaz. Hareketli olmak, kıpırdamak
– mecaz. Tutarlı olamamak, tutarlı davranışlarda bulunamamak ...