– çok ince toz zerreciklerinin bir araya gelerek daha büyük parçalar oluşturması
– Küçük tanelerin bir arada kompakt hale getirilmesi işlemi. ...
Arama Sonucu – "Mera"
anlama merakı
– tecessüs
– Merakını gidermeye çalışma, görme ...
bilgisayara bağlanan küçük kamera
– Webcam ...
bumerang
– Kıvrık bir sopaya benzeyen ve fırlatıldığında geri dönen, ağaçtan yapılma bir av aracı ...
EFEMERA
Günlük yaşama ait küçük ve geçici belgeleri toplama şeklinde koleksiyonculuk ...
ESMERAY
(a.t.i.) Ka. – Siyah ay, buğday renkli, karayağız. ...
HEMERA
Eos’un lakabı ...
iZOMERAZ
Molekül içerisinde atomların yerlerini değiştiren enzim ...
kamera
– sinema, televizyon. Görüntülerin filme alınmasını sağlayan alet, alıcı.
– Kameraman.
– ünlem. Bir çekime başlanırken, yönetmenin alıcıyı çalıştırmaları için verdiği buyruk ...
kameraman
– Alıcıyı doğrudan doğruya çalıştıran ve yöneten, alıcı hareketlerini gerçekleştiren, görüntülerin filme alınmasını sağlayan kimse, çekimci, kamera. ...
konglomera
– Yığışım
– Molozların çimento durumuna dönüşmesiyle oluşan kütle.
– bk. çakıl kayaç. ...
mera
– coğrafya. otlak ...
MERAFi
– Dağın sivri tepesi.
– islamdan evvel Arapların putu. ...
MERAHAN
(Ar.) Er. 1. Ferah, sevinç. 2. Zayıf olma hali. ...
merak
– Bir şeyi anlamak veya öğrenmek için duyulan istek
– Bir şeyi edinme, yapma, bir şeyle uğraşma isteği
– Düşkünlük, heves
– Kaygı, tasa.
– tiyatro. Oyunun seyircide uyand ...
merak etmek (bir şeyi)
– anlamak veya öğrenmek istemek
– kaygılanmak ...
merakiz
merkezler. ...
merakiz
merkezler. ...
MERAL
(Tür.) Ka. – (bkz. Maral). ...
meram
amaç, anlatılmak istenen şey. ...
meraret
acılık. ...
merasi
ağıtlar, mersiyeler. ...
merasim
– Tören
– Resmi işlerde yol yöntem, yol yordam ...
meratib
rütbeler, mertebeler. ...
mutlak mera
– coğ. Kendiliğinden gelişen ve otlatmaya elverişli bir bitki örtüsünü üzerinde taşıyan mera. ...