– eğitim bilimi. Düşüncelerin açıklanması ve iletişim için gerekli anlama ve anlatma becerilerini elde etme işi ...
Arama Sonucu – "Saçma söz"
SöZEN
(Tür.) Er. – Söylev veren, güzel konuşan hatib. ...
SöZER
(Tür.) Er. – Sözünde duran. ...
Sözleşme
– Sözleşmek işi.
– huk. Hukuki sonuç doğurmak amacıyla iki veya daha çok kişinin, kuruluşun karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanlarıyla gerçekleşen işlem, bağıt, akit, mukavele, kontr ...
sözlü
– sıfat. Sözle, konuşma biçiminde yapılan, şifahi, oral, yazılı karşıtı
– Evlenmek için birbirine söz vermiş olan kimse, yavuklu.
– Söyleyecek sözü olan. ...
sözlü film
– Sinema. Öbür seslerin (müzik, doğal sesler) yanı sıra konuşmaları da veren film.
– sin. Oyuncuların yalnız davranışlarını değil, konuşmalarını da veren film
– İng. talking picture ...
sözlü sınav
– Bir öğrencinin bilgi, yetenek ve beceri derecesini anlamak için soru-yanıt yönteminden yararlanılarak genellikle bir kurulca yapılan yoklama.
– mülakat
– İng. oral examination ...
sözlü tarih
– Olayların, durumların veya gelişmelerin yaşayanlardan, dinleyenlere aktarılması yoluyla oluşturulan tarih bilgisi ...
sözlü tarih
– Olayların, durumların veya gelişmelerin yaşayanlardan, dinleyenlere aktarılması yoluyla oluşturulan tarih bilgisi. ...
sözlük
– Bir dilin bütün veya belli bir çağda kullanılmış kelime ve deyimlerini alfabe sırasına göre alarak tanımlarını yapan, açıklayan, başka dillerdeki karşılıklarını veren eser, lügat
– Bir ...
SöZMEN
(Tür.) – Güzel, etkili konuşan kimse. ...
Sözü (bir şeye) getirmek
Konuşmayı asıl anlatmak istediği şeye doğru yöneltmek; lafı (bir şeye) getirmek ...
Sözü (sözünü) kesmek
1. bk. Soz kesmek. -2. Anlattıklarını bitirme den konuşmayı bırakmak; lafını kesmek. ...
Sözü açılmak
– Bir konu hakkında konuşulmaya başlanmak; lafı açılmak ...
Sözü ağanda gezelemek
bk. Lafı ağzında gevelemek ...
Sözü ağzına tıkamak
bk Lafı ağzına tıkamak. ...
Sözü bağlamak
Herhangi bir konuda yapılan konuşmayı sonuçlandırmak; lafı bağlamak, ...
sözü birine yöneltme
– hitap, seslenme ...
Sözü çevirmek
– Konuşmanın sakıncalı bir biçim aldığını anlaşıldığında başka bir konuya yönelmek, lafı veya konuyu değiştirmek ...
Sözü figanda bırakmak
Söylemekte olduğu bir şeyi bitirmesine fır sat vermemek; lafı ağzında bırakmak. ...
sözü geçen kimse
– ağababa ...
sözü geçmek
– kendisini kabul ettirmiş olmak, hatırı sayılmak
– adı anılmak, bahsedilmek ...
Sözü mü olur
bk. Lalı mı otur. ...
Sözü yabana atmamak
bk. Lafı yabana atmamak. ...
Sözüm meclisten dışarı (sözüm yabana)
“Burada kullanacağım ya kışıksız sözlerden ötürü özür dilerim, ayrıca bu sözlerim buradakiler-le ilgili değildir.” anlamında. ...