Umutlarını yitirmek, iyice karamsar olmak. ...
Arama Sonucu – "Sakin olmak"
Dünyalar onun olmak
çok sevinmek. ...
Dut gibi olmak
– çok sarhoş olmak
– autanmak, mahcup olmak ...
Ekmeğinden olmak (biri)
Geçimini sağlayan işinden zorunlu olarak ayrılmak. ...
Eli ayağı düzgün olmak
Bedence, görünüşçe kusursuz olmak, iyi görünmek. ...
eli dar (darda) olmak
– para sıkıntısı içinde olmak ...
Eli kolu bağlı olmak (durmak, kalmak)
üzerine düşen ya da üzerine aldığı bir görevi çeşitli nedenlerle yapamayacak durumda olmak. ...
Eli olmak (bir şeyde)
1. Bir işe herhangi bir biçimde katkıda bulunmak. -2. Bir işle gizli bir iliçkisi olmak. ...
Elinde olmak (bir şey)
– bakımı, gözetimi altında olmak
– egemenliği altında, yetkisinde olmak. ...
emsal olmak
– örnek olmak ...
endişenak olmak
kaygılanmak. ...
Eşek kadar olmak
Büyüdüğü halde akıllanmamak. ...
Farkında olmamak (olmak)
Ne olup bittiğini anlamamak (anlamak). ...
Fazia olmak
Başkalarını rahatsız edecek davranışlarda bulunmak. ...
Fena olmak
1. Bozulmak. -2. çok üzülmek. -3. Hasta gibi olmak. ...
firifte olmak
aldanmak. ...
Fit olmak
– Birinin bir davranışına denk düşen bir davranışta bulunarak ödeşmek.
– Razı olmak, uygun bulmak.
...
Fitil gibi olmak
çok sarhoş olmak. ...
Fitil olmak (birine)
Ona çok kızmak; öfkelenmek. ...
Fıtık olmak (birine)
Ona çok kızmak, sinir olmak ...
Gavur olmak
Boş yere harcanmak, heder olmak. ...
giryan olmak
ağlamak. ...
Gıcık olmak (birine, bir şeye)
Bir davranışa ya da bir kimseye sürek li olarak sinirlenmek. ...
Gırgırında olmak (işin)
O şeye gereken önemi vermemek, onu dikkate almamak; eğlenmek, dalga geçmek. ...
Gırtlağına kadar borcu olmak
çok miktarda borcu olmak; boğazına kadar borca girmek. ...