Pervasızca, ser bestşe, şekinmeden dolaşmak. ...
Arama Sonucu – "Sal hurde"
Elini kolunu sallaya sallaya gelmek
Bir yere eli boş olarak, hiçbir armağan almadan gitmek. ...
emsal
– Benzer, eş, denk
– Yaşıt
– Örnek
– mat. esk. Katsayı
– Eşler, benzerler, yaşıtlar ...
emsal bedeli
– Gerçek değeri bilinemeyen ya da doğru olarak saptanamayan bir malın satılması durumunda, ortalama fiyat, maliyet ya da takdir yöntemlerinden biri kullanılarak benzerlerine göre belirlenen değe ...
emsal olmak
– örnek olmak ...
emsal vermek
– örnek vermek ...
emsalsiz
– sf. Eşsiz, eşi benzeri olmayan, bir benzeri daha bulunmayan ...
ensal
nesiller, kuşaklar. ...
erosal
– sıfat. Erotik ...
ERSAL
(Tür.) Er. – Yiğitliğinle tanın. ...
ERSALMIş
(Tür.) Er. – (bkz. Ersal). ...
EşAL
Kuyruğu beyaz olan at ...
evliya çelebi misali gezgin kimse
– seyyah ...
FASAL
Bilek ...
fassal
– sıfat. Karalamacı
– Herkesin ayıbını söyleyen, kusurunu bulup çekiştiren (kimse), dedikoducu ...
faysal
– Kesin karar, kesin hüküm, kat’i hüküm
– Karar. Hüküm. Fasıl. Hall
– Keskin kılıç. ...
FELDMAREşAL
Alman, Avusturya, ingiliz, Rus ve isveç askeri hiyerarşisinde en yüksek rütbe ...
felsefi toplumsal ve siyasi düşünceler bütünü
– ideoloji ...
finansal
– sıfat. Mali ...
gassal
– din b. Ölü yıkayıcı ...
Göbek bağlamak (salmak)
Göbeği sarkacak ölçüde şişmanlamak, göbeklenmek. ...
gündüzlerin uzamaya ve kısalmaya başladığı zaman
– gündönümü ...
gusale
buzağı. ...
GUSALE-GöN
Kösele ...
güzel duyusal
– sıfat. Estetik ...