şansı yerinde olan, şanslı; bahtı aşık, kısmeti aşık, talihi aşık. ...
Arama Sonucu – "San"
şansı dönmek
şansı iyiyken kötüye ya da kötüyken iyiye gitmek. ...
şansı yaver gitmek
şansı yardım etmek, şanslı olmak. ...
şansına küsmek
işleri ters gittiği işin karamsar olmak; bahtına küs mek, talihine küsmek. ...
şansölye
– Almanya ve Avusturya’da hükûmet başkanı. ...
şansonet
– müzik. Küçük şanson, kısa türkü
– Fransızca. chansonnette ...
sansüalizm
– Duyumculuk
– Fr. sensualisme ...
Sansür
– Her türlü yayının, sinema ve tiyatro eserinin hükumetçe önceden denetlenmesi işi, sıkı denetim
– Her türlü yayının, sinema ve tiyatro eserinin yayınının ve gösterilmesinin izne bağlı olm ...
şantaj
– Herhangi bir çıkar sağlamak amacıyla bir kimseyi, kendisiyle ilgili lekeleyici, gözden düşürücü bir haberi yayma veya açığa çıkarma tehdidiyle korkutma
– Fr. chantage ...
santiar
– matematik. Bir arın yüzde biri, bir metrekare (ca)
– Fransızca. centiare ...
santigram
– matematik. Bir gramın yüzde biri, bir desigramın onda biri (cgr)
– Fransızca. centigramme ...
santigrat
– fizik. Suyun buz olma noktasını 0, buharlaşma noktasını 100 sayarak arasını derece olarak adlandıran, yüz eşit kısma bölme yoluyla bulunan ısı ölçeği (°C)
– Fransızca. centigrade ...
santilitre
– matematik. Bir litrenin yüzde biri (cl)
– Fransızca. centilitre ...
santim
– Bazı ülkelerde kullanılan para biriminin yüzde birine eşit olan küçük para birimi
– matematik. Santimetre
– Fransızca. centime ...
santimantal
– sıfat. Duygulu, içli, hassas
– Fransızca. sentimental ...
santimantalite
– Hassaslık, duygululuk, içtenlik
– Fr. sentimentalite ...
santimantalizm
– Aşırı duygululuk, davranışlarına duygularıyla yön veren kimsenin durumu
– Fr. sentimentalisme ...
santimetre
– matematik. Bir metrenin yüzde biri uzunluğunda bir ölçü birimi, santim (cm)
– Fransızca. centimètre ...
santimetreküp
– mat. Kenarı 1 santimetre olan bir küpün hacmine eşit hacim ölçüsü birimi ...
Santimi santimine
Son derece hassas bir biçimde, ne bir santim az, ne bir santim çok ...
şantiye
– Yapı gereçlerinin yığılıp saklandığı veya işlendiği yer.
– İnşa durumundaki ev, fabrika, baraj vb. her türlü yapı.
– Ev, fabrika, baraj vb.nin yapımının sürdüğü yer, yapı yeri.
...
santra
– sp. Orta yuvarlak “Sağ bek Rıza topu filelerden çıkarıp santraya gönderiyor. -A. İlhan”
– Başlama vuruşu.
– Hücum oyuncularının ortasında oynayan futbolcu.
– Fr ...
Santral
– Doğadaki başka enerji türlerini elektrik enerjisine çeviren fabrika
– Telefonların bağlı olduğu merkez
– Santralci. ...
santrfor
– spor. Orta uç oyuncusu
– İngilizce. centre-forward ...
santrfüj
– bk. santrifüj ...