Her yere uğramak; kırk kapının ipini çekmek. ...
Arama Sonucu – "San"
doksanar
– sıfat. Doksan sıfatının üleştirme sayı sıfatı.
– sıfat. Her birine doksan, her defasında doksanı bir arada olan ...
Dur kendime yer edeyim, bak sana neler edeyim
“Bana neler ne-ler yaptığını biliyorum, hele bir buraya yerleşeyim, sonra gör, sana neler yapacağım.” anlamında tehdit sözü. ...
DüREFşAN
(Fars.) Ka. 1. inci serpen. 2. inci gibi söz söyleyen ağız. ...
DURUSAN
(Tür.) Er. – Temiz olarak tanınmış kimse. ...
duyuşan
– Duyan, hisseden ...
EFERVESAN
– Köpürücü
– suda erirken içeriğindeki gaz ve mineraller nedeniyle tepkimeye girerek kabarcık çıkartan ilaçlar ...
EFşAN
(Fars.) Ka. – Eklendiği kelimelere “saçan, dağıtan, serpen, silken” manası verir.. – Gülefşan ...
Efsane
– Eski çağlardan beri söylenegelen, olağanüstü varlıkları, olayları konu edinen hayali hikaye, söylence.
– Gerçeğe dayanmayan, asılsız söz, hikaye vb
– Tanrıların, insanların, kahram ...
efsanebilim
– Efsanelerin tümünü içine alan ve onları dizgesel bir biçimde inceleyen bilim dalı.
– İng. mythology ...
Efsaneleşen kişi
– mit ...
efsanevi mitolojik
– menkıbevi ...
efsanevi ölümsüzlük suyu
– bengisu, abıhayat ...
egosantrist
– sf. Beniçinci
– Fr. egocentriste ...
egosantrizm
– fel. Beniçincilik.
– Fr. egocentrisme ...
eksik noksan
– nakıs, tam olmayan, kem, yarım ...
eksiklik noksan nakısa
– kusur ...
Elifi görse mertek (direk) sanır
Bilgisizliğine rağmen bilgişlik tasla yan, okuması yazması olmayan bir kimse işin alay yollu söylenir. ...
EMARE-SEMTOM-NişANE
Belirti ...
ERAKSAN
(Tür.) Er. – Temiz adlı yiğit. ...
ERKSAN
(Tür.) Er. – Güçlü, etkili san, tanınmış ad. ...
ERSAN
(Tür.) Er. l. Adıyla, sanıyla ünlenmiş erkek. 2. Güzel, güçlü san bırakmak. ...
ERşAN
(Tür.) Er. – Yiğitliğiyle tanınmış, ünlenmiş erkek. ...
ESANiD
Hz. Muhammed’in Hadislerinin kimler tarafından söylendiğinin sıralanması ...
eşanjör
– farklı sıcaklıktaki iki sıvının birbirine karışmadan ısı transferini mümkün kılan ısı değiştirici ekipmanlar ...