Bir sorunu çözüme kavuşturmamak; tereddütte bırakmak, sonuçlandırmamak. ...
Arama Sonucu – "Spor da dış"
Askıda kalmak
1. Bir iş, birtakım engeller şıkıp bitirilememek. -2. Resmi bir belge belli bir süre belli bir yerde ilan edilmek. ...
askospor
– bitki bilimi. Asklı mantarların sporu ...
aslına dayalı olarak
– esastan ...
Aslında
– zarf. Asıl olarak, esasen, esasta, haddizatında ...
ASODA
Arjantinde kullanılan ve odunla et pişirilen mangal ...
At pazarında eşek osurtmuyoruz
“Beni dinle, boş şeyler söylemiyo rum.” anlamında. ...
atardamar
– Kalbin sağ karıncığından akciğerlere, sol karıncığından vücudun diğer bölümlerine kan taşıyan damar, şiryan, arter.
– Kanı kalpten akciğerlere ya da vücudun diğer bölgelerine taşıyan dam ...
Ateş olsa cirmi kadar yer yakar
“Onu o kadar önemseme, ondan gelebilecek tehlikeyi göze aldık.” anlamında. ...
ateşdan
1 .mangal. 2.ocak. ...
Atı alan üsküdar’ı geşti
“Fırsat elden kaştı, artık yapılacak bir şey yok.” anlamında. ...
atlı spor
– At üzerinde yapılan bütün sporların genel adı ...
auto update
otomatik güncelleştirme ...
AVADAN
– Bayındır.
– Kavrulmuş kahvenin soğutulduğu tahta kab.
– Araç, aygıt. Alet edevat takımları.
– Ziynet eşyası.
– Av çantası.
– iyice, adamakıllı, hakkıyle, temamiyl ...
AVADANA
insanların öldükten sonra iyi davranışlarından ötürü nasıl armağan göreceklerini anlatan Budha hikayeleri ...
AVADANLIK
– Bir işi yapmak, bir aracı onarmak için kullanılan alet takımı.
– Kavrulmuş kahvenin soğutulduğu tahta kab.
– Ziynet eşyası.
– bk. avadan
– Alet edavat dolabı, sandığı. ...
avadanlık
– Bir işi yapmak, bir aracı onarmak için kullanılan alet takımı.
– Bir sanatkârın işini görmesi için gerekli alet ve edevat ...
AVANE-AYDANE
Uzun hurma ağacı ...
AVANGARD-PişDAR
öncü ...
AVDAN
Pazar günü ...
Avrupa’da bir ülke
– Almanya, Avusturya, Belçika, Birleşik Krallık, Fransa, Hollanda, İrlanda, İsviçre, Lihtenştayn, Lüksemburg, Monako, Beyaz Rusya, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti (Çekya), Macaristan, Moldova, Polo ...
Avrupada bir yarımada
– İber, Monako ...
Avuç işi kadar (yer)
çok küçük (yer). ...
Ayağının altında olmak (bir yer birinin)
Bulunduğu yerden geniş bir alanı görür durumda olmak ...
Ayak altında dolaşmak
Bir işe yaramadığı halde herkesin işine engel olacak biçimde ortalıkta dolaşmak. ...