Birini bir şeyi yaptığına yapacağına pişman et mek; ağzından burnundan getirmek. ...
Arama Sonucu – "Spor da dış"
Burnundan kıl aldırmamak
– Oldukça huysuz olmak, kendisine hiç söz söyletmemek, kendisinin eleştirilmesine fırsat tanımamak, en küçük yergiye tahammül göstermemek ...
Burnundan solumak
– çok öfkelenmek, sinirlenmek. ...
BUTSUDAN
Japon evlerinde , tanrılara çiçek ve yiyecekler sunarak onlara taptıkları köşeler ...
buydar
kokulu. ...
büyük atardamar
– anaatardamar
– İngilizce. aorta ...
büyük dalga
– fizik. Uzun dalga radyo yayını ...
büyük sandal
– şalupa, barka ...
büyük yemek odası
– Salomanje ...
cabadan
– zarf. Bedavadan ...
Çabuk eriyip dağılan
– erigen ...
CADALOZ
– çok konuşan, huysuz ve şirret (kadın)
– Türk kuklasında üvey ana tipi.
– çirkin, yaşlı (kadın), Huysuz şirret kadın, Kocakarı. dedikoducu kimse; kaynana
– Haylaz, yaramaz
...
cadaloz
– sıfat. Çok konuşan, huysuz ve şirret (kadın).
– sıfat. Çirkin, yaşlı (kadın) ...
çağ dışı
– sıfat. Çağın gerektirdiği şartların gerisinde kalmış, çağdaş olmayan, köhne
– sıfat, askerlik. 41 yaşından itibaren askerlik hizmetleri dışında bırakılan. ...
çağdaş
– sıfat. Aynı çağda yaşayan, çağcıl, asri, muasır
– Bulunulan çağın anlayışına, şartlarına uygun olan, çağcıl, uygarca, asri, modern ...
çağdaş asri
– çağcıl, muasır, modern ...
çağdaş yunanca
– elenika ...
çağdaşlık
– Çağdaş olma durumu, çağcıllık, modernlik, asrilik, muasırlık, modernizm ...
CAğILDAK
çağlayan ...
çakıldak
– Bir çarkın yalnız bir yöne doğru işlemesine yol verip tersine dönmesini önleyen veya değirmen, su dolabı vb. makinelerin işleyişini çıkardığı sesle kontrole yarayan parça.
– Elde çevrild ...
çakıldamak
– Sürtünen, yuvarlanan çakıl taşları gibi ses çıkarmak ...
calendar
takvim ...
çalımından geşilmemek
Kurumundan, büyülenmesinden yanına yaklaçılmaz olmak. ...
çalmadan oynamak
çok neşeli, keyifli bir dyrumda olmak. ...
Cam, camdan yapılmış bir şey
– sırça ...