– sf. Karşılıklı, bir diğerinin karşısında.
– tekabül eden, yüz yüze gelen, karşılıklı ...
Arama Sonucu – "Tek tohumlu kuru meyve"
mütekabile
karşılıklı. ...
mütekabilen
karşılıklı olarak. ...
mütekabiliyet
– Karşılıklı olma durumu.
– bk. karşılıklılık ...
mütekaddim
geçmiş, eski. ...
mütekaid
emekli. ...
mütekait
– sf. Emekli ...
mütekamil
– sf. Olgunlaşmış, gelişmiş, gelişkin ...
mütekarip
– sf. Birbirine yaklaşan, yakınlaşan.
– fizik. ve mat. Yakınsak. ...
mütekasif
– sf. Yoğunlaşmış, koyulaşmış
– kim. Derişik ...
mütekebbir
– sf. Kibirli, kendini beğenmiş ...
mütekeddir
kederli. ...
mütekellim
– sf. Söyleyen, konuşan.
– db. Teklik birinci kişi ...
mutekid
– İnanan, inançlı, dindar
– İtikad eden
– İnanmış, dindar.
– inancında olan. ...
mutekit
– sf. Bir şeye inanan, itikat eden, inançlı, inanlı, imanlı, mümin, dindar ...
mutfak teknesi
– eviye ...
MUTLUTEKiN
(Tür.) Er. – (bkz. Mutlay). ...
nanoteknoloji
– Maddenin atomik veya moleküler boyutta işlenerek mikroskobik boyutta ürünlerin üretilmesi yöntemi
– İngilizce. nanotechnology ...
narteks
– Bizans kiliselerinde sahndan sütunlarla veya duvarla ayrılan bölüm ...
NURTEK
(a.t.i.) Ka. – (bkz. Nurtane). ...
NURTEKiN
(a.t.i.) Er. – Aydın ve güvenilir, emin. ...
öğretim tekniği
– Öğretmenin, ders verirken benimsediği ve izlediği yol
– Öğretim gereçlerinin kullanılmasında ya da öğretim etkinliklerinin yönetiminde tutulan yol.
– İng. teaching technique ...
ön teker
– Araçların ön düzeninde yer alan tekerlek ...
ONUKTEKiN
(Tür.) Er. – Sevilen, sayılan güvenilir, emin insan. ...
özel gezinti teknesi
– yat ...