– düşman ülkesine saldırmak, baskın yapmak
– toplu olarak gitmek, üşüşmek ...
Arama Sonucu – "Terbiye etme edeplendirme"
akıncılık etmek
– düşman ülkesindeki karşı güçleri yıldırmak, tedirgin etmek ...
Aklı ermek (yetmek) (bir şeye)
çevresinde olup bitenleri, doğruyu yanlışı anlamaya başlamak; anlayacak düzeyde, durumda olmak. ...
aklına yelken etmek
– düşüncesizce davranmak veya aklına geleni hemen yapmak ...
Aklına Yer Etmek
– Uygun bulduğu bir düşünce kafasına yerleşmek.”Onun sana söyledikleri aklına yer eder inşallah.” ...
Aklını kaybetmek (kaçırmak, oynatmak)
1. Deli gibi olmak. -2. Delirmek, çıldırmak. ...
akort etmek
– çalgıların seslerini ayarlamak. ...
akoz etmek
– Haber vermek, ihbar etmek ...
aksetmek
– Ar. aks + T. etmek
– (-den) Ses bir yere çarpıp geri dönmek, yankılanmak, yankı vermek
– (-e, -den) Bir ışık veya bir şekil düz ve parlak bir yüzeye çarpıp orada aynen görünmek, ya ...
aksilik etmek
– güçlük çıkarmak, uyuşmaya yanaşmamak
– inatçılık etmek;
– ters davranmak;
– huysuzluk etmek ...
alabanda etmek
– dümeni sağa veya sola, sonuna kadar çevirmek.
– Geminin dümenini sağa veya sola, sonuna kadar çevirmek.
– İng. hardover ...
alakadar etmek
– ilgilendirmek. ...
alan talan etmek
– darmadağınık bir duruma getirmek, altüst etmek
– yağma etmek, yağmalamak, kapışmak
– Altüst etmek, dağıtmak, karmakarışık etmek ...
alarga etmek
– açık denize çıkmak, engine açılmak
– argo geri çekilmek, uzaklaşmak.
– Çekilmek, kenara durmak ...
alargadan seyretmek
– argo uzaktan bakmak. ...
Alaşağı etmek (birini)
– yetkilerini elinden alıp birini yerinden uzaklaştırmak, atmak, kovmak
– kapıp yere vurmak
– kötülemek, değersiz göstermek ...
Alay etmek (geçmek) (biriyle)
– bir kimsenin, bir şeyin, bir durumun, gülünç, kusurlu, eksik vb. yönlerini küçümseyerek eğlence konusu yapmak ...
aldırış etmemek
– ilgi göstermemek, ilgilenmemek, ilgisiz kalmak
– önem vermemek, aldırmamak, umursamamak ...
Alet etmek (birini)
– bir kimseyi hoş olmayan bir işte aracı olarak kullanmak
– Onu bilerek kötü bir işte kullanmak; kötü işlerinin görülmesinde onuda ortak etmek. ...
Allah etmesin
“Böyle bir şey olmamasını dilerim.” anlamında. ...
Allak bullak etmek (bir şeyi) (birini)
1. Onu karıştırmak, bozmak, darmadağınık etmek. -2. Onu sağlıklı düşünemeyecek duruma getirmek. ...
Allem (etmek) kallem etmek
Amacına ulaşmak için her yola başvur mak. ...
alt etmek
– üstünlük sağlamak, yenmek
– Mağlup etmek, yenmek ...
Alt üst etmek (bir şeyi) (birini)
– alt yüzünü üst yüzüne getirmek
– çok karışık duruma getirmek, düzenini bozmak
– yıkmak, harap etmek
– huzursuz etmek, rahatsızlık vermek ...
Altı okka etmek (birini)
– Birini kollarından ve bacaklarından tutup yukarı kaldırarak sallamak veya götürmek.
– Bir kimseyi kollarından ve bacaklarından tutup yukarı kaldırmak, aşağı indirmek.
– Ona büyük d ...