– “affedersiniz, affınızı rica ederim” anlamında kullanılan bir söz
– “halt etmişsiniz” anlamında kullanılan bir söz ...
Arama Sonucu – "Yemis meyve urun"
Al birini vur öbürüne
‘Hepsi birbirinden beter.” anlamında. ...
anakardiyum ağacının böbrek biçimindeki meyvesine verilen ad
– kaju ...
anakardiyum meyvesi
– kaju ...
Azrail’le burun buruna gelmek
ölümle karşı karşıya gelmek ...
BALLIDARI – FiG-YEMiş
incir ...
BALTABURUN
Baş tarafı balta ağzı gibi düz olan gemi ...
bandırma vapurunun önceki adı
– panderma ...
bulgurun ufak tanelisi
– düğü, düğülcük ...
burun
– anatomi. Alınla üst dudak arasında bulunan, çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı.
– Bazı şeylerin ön ve sivri bölümü
– mecaz. Kibir, büyüklenme
– coğrafya. Karanı ...
bürün
– dil bilimi. Vurgu, ezgi, durak, ulama, ton, uzunluk gibi konuşma diline özgü ögelere verilen ad ...
Burun buruna gelmek (biriyle, bir şeyle)
Onunla beklenmedik bir anda karşılaşmak (Kars. Yüz yüze gelmek.) ...
Burun iltihabı
– rinit, nezle ...
Burun kıvırmak (bir şeye)
– önem vermemek, küçümsemek, beğenmemek ...
burun otu
– Burna çekilen tütün, enfiye ...
burun ucu
– Bir yarımada veya dağın denize uzanan en uç tarafı
– kalak ...
büründürmek
– Bürünme işini yaptırmak ...
burunduruk
– Hayvanları nallarken ısırmaması için dudaklarını kıstırmaya yarayan kıskaç, yavaşa ...
burunlamak
-i Dışlamak
-i Aşağılamak.
-i Sivriltmek. ...
burunlatmak
-i Sivri duruma getirmek ...
burunluk
– halk ağzında. Burunsak. ...
bürünme
– Bürünmek işi ...
bürünmek
-e Bürüme işine konu olmak
– Herhangi bir görünüşe, kimliğe girmek ...
burunsak
– Hayvan yavrusunun anasından süt emmesini önlemek için burnuna geçirilen başlık, burunsalık, burunluk.
– Hayvanların burunlarına geçirilen ip, burunsalık, burunluk. ...
burunsalık
– Burunsak ...