– Boz renkli ...
Arama Sonucu – "Yerel ağ "
ağbiya
kalın kafalılar. ...
AğCA
(Tür.) Ka. – Beyaz tenli kadın. ...
ağda
– Kaynatılarak çok koyu ve yapışkan bir macun durumuna getirilen pekmez veya limonlu şeker eriyiği.
– Şekerle yapılan ürünlerin hazırlanması veya beklemesi sırasında şekerin ulaştığı koyul ...
ağdırmak
– (-i) Ağmasına sebep olmak.
– Aşağı inmek, yük veya terazide denge bozularak bir yanı ağır gelmek
– bk. ağmak
– Bir şeyi eğmek, meylettirmek, çekmek.
– Topallamak, aksa ...
ageh
haberdar. ...
agehi
haberdarlık. ...
AGEL
Arap erkek giyiminde , kefiyenin kaymaması için başa geçirilen ayarlı çember ...
AGER
(Tür.) Er. – Temiz, doğru kimse ...
AGERiA-CAMENTA
Doğum tanrıçası ...
AGEUS
Atina Kralı , Theseusun babası ...
AGGA
Gılgamış ve Agga destanındaki baş kahramanlardan biri ...
aggregate
küme, kümelemek ...
AğGüL
(Tür.) Ka. – Beyaz gül, ak gül. ...
AGiK
Avrupa Güvenlik ve işbirliği Konferansı ...
AGiL-AYEVi-AYLA-HALE
Ayın bazı yıldızları etrafında görülen işın halkası ...
AğIM-TARAK
Ayağın ön tarfının hemen üstündeki tümsek kısım ...
agin
dolu. ...
AGiROFOBi
Caddelerde karşıdan karşıya geçmekten korkma ...
agis
– İng. accelerated Gaussian importance sampling
– İng. AGIS ...
ağişte
bulaşmış, bulanık. ...
agitato
– zarf, müzik. Canlı ve coşkulu bir biçimde (çalınmak). ...
AğIZLAK
Kimi nefesli çalgılarda ağızlığın dudağa dayanan bölümünde hunimsi tepe çukurluğu ...
ağı
– Zehir ...
ağı ağacı
– bitki bilimi.
Zakkum. ...