Kurnaz, akıllı (kimse). ...
Arama Sonucu – "Yerel ağ"
Ayağı uğurlu
– sıfat, mecaz. Geldiği yere uğur getirdiğine inanılan (kimse).
– hoşkadem ...
Ayağı Yerden Kesilmek
– Ayağı yere değmez olmak
– bir taşıta binip yaya yürümekten kurtulmak
– mec. çok mutlu olmak ...
Ayağına (ayaklarına) kara su inmek
– çok yorulmak, güçsüz, dermansız kalmak ...
ayağına (ayaklarına) kara su inmek
– çok yorulmak, güçsüz, dermansız kalmak ...
Ayağına bağ olmak
işine engel olmak. ...
Ayağına çabuk
Hızlı yürüyen, çabuk gidip gelen. ...
Ayağına dolaşmak (dolanmak)
– başkasına yapmayı tasarladığı kötülük kendi başına gelmek
– iş yapmakta olan birine engel olmak ...
Ayağına geçirmek (bir şeyi)
Pantolon, pijama vb’yi giymek. ...
Ayağına gelmek
1. Yanına gelmek. -2. Emeksizce elde etmek. ...
Ayağına gitmek (birinin)
Saygı gösterip, alşak gönüllü davranıp yanı na gitmek. ...
Ayağına şağırmak
Yanına gelmesini söylemek. ...
Ayağına sıcak su mu (şerbet mi) dökelim?
‘Uzun süredir bize gelmiyordun; nasıl teşekkür edeceğimizi bilemiyoruz.” anlamında sitem yollu söylenir. ...
Ayağını alamamak
1. Alıştığı yere gitmekten kendini men edeme mek. -2. Ayağını oynatamayacak duruma gelmek. ...
Ayağını çekmek (bir yerden)
Sık gittiği yere artık gitmez olmak. ...
Ayağını denk almak
– Birtakım tehditlere, tehlikeli durumlara karşı dikkatli, uyanık davranmak.
– başkalarının kendisine yapma ihtimali bulunan kötülüklere karşı uyanık davranmak
– dikkat etmek ...
Ayağını kaydırmak (ayağının altına karpuz kabuğu koymak)
Bir kimseyi birtakım bahanelerle, uydurma gerekçelerle işinden, görevinden uzaklaştırmak. ...
Ayağını kesmek
1. Devamlı gittiği yere artık gitmez olmak. -2. Bir kimsenin bir yere devamlı gidip gelmesinin önüne geçmek. ...
Ayağını sürümek
– verilen bir işi ağırdan almak
– bir yerden uzaklaşmak üzere bulunmak
– halk inanışına göre bir kimse gelirken ardından başkalarının da gelmesine yol açmak
– ölmek üzere olmak ...
Ayağını vurmak
Ayakkabı ayağını sıkmak, yara etmek. ...
Ayağını yorganına göre uzatmak
– giderini mutlaka gelirine uydurmalısın ...
Ayağının (ayaklarının) altına almak (birini)
Onu feci şekilde dövmek, hırpalamak. ...
Ayağının altında olmak (bir yer birinin)
Bulunduğu yerden geniş bir alanı görür durumda olmak ...
Ayağının attına karpuz kabuğu koymak
bk. Ayağını kaydırmak. ...
Ayağının pabucu olamamak (biri başkasının)
Değerce ondan aşağı olmak. ...