Yerinde saymak, hiçbir ilerleme göstermemek. ...
Arama Sonucu – "Yerel ağ"
bağlanım
– Bağlanma işi.
– Siyasal veya sosyal konularda yan tutma.
– regresyon
– Başlangıçta Galton’ca kalıtım kuramındaki belirli bağıntıları belirtmek için kullanılan, daha son ...
bağlanış
– Bağlanma işi veya durumu ...
bağlanmak
– (-e) Bağlama işine konu olmak
– Sevmek, içten bağlı olmak
– Yalnızca belli bir işle uğraşmak.
– (nsz) Bir şey bir kimseye ayrılmak, tahsis edilmek
– Sözle veya yazılı o ...
bağlantı
– İki veya daha çok şeyin birbiriyle bağlı bulunması, ilişki, irtibat, bağlanak
– İki şey arasında ilişki sağlayan bağ
– Yapılacak işle ilgili sözlü veya yazılı anlaşma, angajman
...
bağlantı doku
– Hücreleri ve çeşitli dokuları bir arada tutarak destek ve bağlama görevi yapan hücreler topluluğu. ...
bağlantı yapmak
– ilişki kurmak
– anlaşma, sözleşme yapmak. ...
bağlaşık
– sıfat. Aralarında anlaşma veya sözleşme sağlanmış olan (kimse veya topluluk), müttefik.
– sıfat. Sonuç, sebep gibi birbiriyle sıkı sıkıya bağlı ve karşılıklı bağımlı olan (nesne, terim). ...
bağlaşıklık
– Bağlaşık olma durumu.
– münasebet kaidesi
– Aralıklı ölçeğin özelliklerinden biri olan ve aşağıdaki önkanıtın uygulanmasına olanak veren kural: “a, b ve c gerçek sayılarsa, ( ...
bağlaşım
– Eşleme.
– Aralarında ortak çıkar bulunan devletler ilişkisi.
– fizik. Bir dizgenin veya alt dizgenin başka bir dizge üzerindeki etkisi.
– kulpa
– Salıngan yapılar arası ...
bağlaşma
– Bağlaşmak işi, ittifak.
– Misak, iltisak
– Bir topluluk ya da kümeyi oluşturan bireyler arasındaki -bütünlüğü sağlayan-güçlü bağlılık. ...
bağlaşmak
– (nsz, -le) Bir şey yapmak için birbirine antlaşma veya sözleşme ile bağlanmak, ittifak etmek ...
bağlatmak
-i Bağlama işini yaptırmak. ...
Bağlayan şey, bağ
– rabıta ...
Bağlayıcı
– sıfat. Bağlama niteliği olan
– dil bilgisi. Bağlamaya ve birleştirmeye yarayan: “Ve” bağlayıcı bir edattır
– Uyulması zorunlu
– kimya. Kuruduğu zaman yüzeyde film ...
bağlayış
– Bağlama işi. ...
BAGLE
Dişi katır ...
Bağlı
– Bir bağ ile tutturulmuş olan
– Gerçekleşmesi bir şartı gerektiren, vabeste
– Sınırlanmış, sınırlı
– Kapatılmış olan, kapalı
– Bir kuruluşun yetkisi altında bulunan
R ...
bağlık
– Bağ yeri, üzüm bağları çok olan yer.
– Uçkur yeri
– Taş duvarlara konan ağaç kemer. ...
bağnak
ölü doğmuş ya da doğuştan hemen sonra öldürülmüş kuzunun derisi ...
bağnaz
– sf. Bir düşünceye, bir inanışa aşırı ölçüde bağlanıp ondan başka bir düşünce ve inanışı kabul etmeyen, mutaassıp, fanatik ...
bağnazca
– sıfat. Bağnaza yakışır bir biçimde olan. ...
bağnazlaşmak
– Bağnaz duruma gelmek ...
bağnazlık
– Bir kimseye veya bir şeye aşırı düşkünlük ve tutkuyla bağlılık, bağnazca davranış, taassup, mutaassıplık, fanatiklik, fanatizm.
– taassup
– Bir görüş, kanı ya da tutumun tartışma v ...
BAğRIKARA
iskete kuşunun bir türü ...