(Ar.) Ka. – (bkz. Zinnur). ...
Arama Sonucu – "Ziya nur"
ZiNNUREYN
(Ar.) Er. – iki nur sahibi. Hz. Osmana Hz. Muhammed (s.a.s)in iki kızıyla evlendiği için bu ad verilmiştir. ...
ziya
– Aydınlık, parlaklık, nur, ışık ...
ZiYAD
(Tür.) Er. – Fazlalık, çokluk. – Türk dil kuralına göre “d/t” olarak kullanılır. Ziyat. ...
ziyadar
aşıklı. ...
Ziyade
– sıfat çok, daha çok, daha fazla
– Caminin anayapısı ile çevre duvarları arasında kalan üstü açık bölümlere verilen ad. ...
Ziyade olsun
– Yemek yemekte olanlara yada yemeğe buyur edenlere söylenen bir nezaket sözü
– Ev sahibinin boş kahve fincanlarını alırken söylediği “afiyet olsun” sözüne karşılık misafirin söyledi ...
ziyadeleşme
– Çoğalma ...
ziyadeleşmek
– Çoğalmak ...
ziyadesiyle
– zarf. Fazlasıyla. ...
ZiYAEDDiN
(Ar.) Er. – Dinin ışığı, aydınlığı. ...
ziyafet
– Eğlenmek veya bir olayı kutlamak amacıyla birçok kimsenin bir araya gelerek yedikleri yemek, şölen, toy
– Yemekli toplantı. ...
Ziyafet çekmek (vermek) (birine)
1. Konuklan yemek sunarak ağırlamak. -2. En iyi biçimde üstesinden gelmek, başarmak, sergilemek. ...
ziyalı
– sıfat. Işıklı. ...
ziyan
zarar. ...
ziyan etmek
– yersiz, boş yere harcamak
– zarara uğratmak. ...
ziyan olmak
– boşuna harcanmak, zarar görmek ...
Ziyan zebil olmak
– boşuna, boş yere harcanmak. ...
Ziyanı yok
– özür dileyenlere karşılık olarak bağışlandığını, olayın pek önemli olmadığını bildirmek için söylenen bir söz:
– “önemli değil, önemi yok.” anlamında. ...
ziyankar
zarar veren. ...
ziyaret
– Birini görmeye, biriyle görüşmeye gitme, görüşme
– Bir yeri görmeye gitme.
– Yatır, türbe ...
ziyaret yeri
– Hayır işlemek veya saygı göstermek için gidilen yer, ziyaretgah ...
ziyaretçi
– Ziyaret eden, ziyarete giden kimse, görüşmeci ...
ziyaretçilik
– Ziyaretçi olma durumu ...
ziyaretgah
ziyaret yeri. ...