– (-e) Birisinin sırtına asılmak.
– Sataşmak, çatmak.
– mec. Musallat olmak, asılmak, takılmak.
– Abanmak, yaslanmak, dayanmak, yüklenmek.
– Asılmak, tutunmak, tırmanmak, ...
Arama Sonucu – "a mak"
Ardından atlı kovalamak
bk. Arkasından atlı kovalamak. ...
Arı kovanına (yuvasına) çöp dürtmek (çomak sokmak)
Belayı üzerine çekmek, bela aramak; başına bela getirecek söz söylemek, davranışta bulunmak. ...
arıklamak
– (nsz) Arık duruma gelmek.
– Zayıflamak.
– Doğduktan sonra cılız kalmak, büyüyememek.
– İhtiyarlamak.
– Çalmak.
– Suyu ark açarak götürmek
– Tarlayı seyrek s ...
arılamak
– (-i) Bir şeyde herhangi bir ayıp veya kusur bulunmadığını bildirmek, tenzih etmek.
– Temizlemek.
– Seyrekleştirmek.
– Saflaştırmak.
– Temize çıkarmak. ...
arılanmak
– (nsz) Arılaşmak.
– Temizlenmek, yıkanmak ...
arılaşmak
– (nsz) Arı duruma gelmek, arılanmak, saflaşmak, özleşmek.
– Temizlenmek ...
Arına dokunmak
Bir şeyden alınmak, incinmek, utanmak ...
arınmak
– (nsz) Temizlenmek, yıkanmak.
– Katışıksız, arı duruma gelmek
– mec. Rahatlamak
– Sıyrılmak, kurtulmak, temize çıkmak
– İçini temizlemek, kötü huylardan kurtulmak
̵ ...
Arka bulmak (birinden)
Bir iş işin onun desteğini sağlamak. ...
Arka çıkmak (birine)
Bir kimsenin koruyuculuğunu üstlenmek, haklarını savunmak. ...
Arka kapıdan çıkmak
Okuldan hiçbir şey öğrenmeden ya da başarısız olduğu için ayrılmak. ...
Arkada kalmak
1. Geriden gelmek, birlikte yürürken geride kalmak. -2. Herhangi bir konuda ilerleyememek, ileri gidememek ...
Arkadan (arkasından) söylemek (konuşmak)
Birisini o kişi yokken bir başkasına çekiştirmek; onun hakkında dedikodu yapmak; aleyhin de konuşmak. ...
Arkadan vurmak (birini)
Güvenilen bir kimse, beklenmedik bir anda kötülük etmek; ihanet etmek. ...
arkalamak
– (-i) Arkasına almak, yüklenmek.
– mec. Bir kimseye güven vererek yardım etmek, destek olmak, korumak, müzaheret etmek
– Sırtlanmak, yüklenmek. ...
Arkası alınmak
Sona erdirilmek, kesin olarak bitirilmek. ...
Arkasından (ardından) atlı kovalamak
Bir işi gereksiz bir çabukluk la ve telaşla yapmak ...
Arkasından teneke çalmak
Yuhalamak, kovmak ...
Arkasını almak (bir işin)
O işi sona erdirmek, bitirmek ...
Arkasını bırakmak
Vazgeçmek; artık ilgilenmez, uğraşmaz olmak; peşini bırakmak. ...
Arkasını dayamak (birine, bir şeye)
Güçlü bir kimsenin koruyuculuğunda olmak; sırtını dayamak. ...
Arkasını sığ a ma k (sıvamak, sıvazlamak)
Okşamak, övmek, iltifat et mek ...
arlanmak
– (nsz) Utanmak ...
Arpalık yapmak (bir yeri)
– bir kaynaktan sürekli olarak çıkar sağlamak ...