– (nsz) Kendine gelmek, aklı başına gelmek, ayılmak
– (-i) mec. Gerçeği anlamak.
– Caymak, vazgeçmek, pişman olmak.
– Parlatmak, ağartmak, temizlemek.
– Gözetmek, nezaret ...
Arama Sonucu – "a mak"
Ayna tutmak (bir şeye)
Onu yansıtmak, göstermek. ...
Aynı ağzı kullanmak
Aynı şeyleri söylemek, («arş. Ağız birliği et mek.) ...
Aynı kapıya çıkmak
Aynı sonuca varmak, sonuç olarak hiç değişmemek; bir kapıya çıkmak. ...
Aynı telden çalmak
Hemen hemen aynı şeyleri söylemek. ...
Ayranı kabarmak
– öfkelenmek, coşmak
– aşırı bir cinsel arzu duymak ...
ayrı seçi yapmak
– birkaç şey arasında fark gözetmek ...
Ayrı tutmak
– Farklı davranmak.
– Birine karşı farklı muamele etmek. ...
ayrım yapmak
– eşit davranmamak, fark gözetmek ...
Ayrısı gayrisi olmamak
Dost olanlar birbirlerinden hiçbir şeylerini esirgememek, yakın dost olmak. ...
ayrışmak
– (nsz) Birbirinden ayrılmak, birliği bozmak.
– kim. Moleküller, türlü etkenler sebebiyle geçici olarak daha yalın atom veya moleküllere bölünmek.
– Ortaklığı kaldırmak.
– Osm. ...
aytışmak
– (nsz) Atışmak, tartışmak, münakaşa etmek.
– ed. Halk şairleri belli bir ayak çerçevesinde karşılıklı atışmak. ...
Ayyuka çıkmak
– ses yükselmek
– dedikodu herkesçe duyulmak, yayılmak ...
Az buz (bir şey) olmamak
Bir şey azı m sanacak kadar olmamak. ...
Aza şoğa bakmamak
Bir şeyin niceliğine değil, eline geştiğine önem vermek. ...
azarlamak
– (-i) Kırıcı ve sert söz söylemek, paylamak, tekdir etmek ...
Azınlıkta kalmak
1. Bir oylamada bir görüşe olumlu ya da olumsuz oy verenlerin sayısı az çıkmak. -2. Sayıca az oldukları için varlık gösterememek; ekalliyette kalmak. ...
azıtmak
– (-i) Azgın duruma getirmek.
– (nsz) Bitki çok uzamak.
– mec. Çığırından çıkmak veya çıkarmak, ölçüyü kaçırmak
– Çok azmak; uzaklaştırıp yolunu yitirtmek
– Azmak.
– ...
azmak
– hlk. Küçük su birikintisi, gölcük.
– (nsz) Taşkınlıkta ileri gitmek
– Deniz, ırmak vb. kabarmak, taşmak
– Yara, hastalık etkili, tehlikeli duruma gelmek
– Cinsel duygul ...
AZMAK-BUGET
Küçük su birikintisi , gölcük ...
azotlamak
– (-i) kim. Azotla karıştırmak veya birleştirmek ...
Azrail’e bir can borcu kalmak (olmak)
1. Bütün borçlarını ödemek. -2. Eninde sonunda öleceğini kabul etmek. ...
Azrailin elinden kurtulmak
– ölümden kurtulmak, ölüm tehlikesini atlatmak. ...
babalanmak
– (nsz) Babaları tutmak, öfkelenmek.
– argo Diklenmek, kabadayıca davranmak.
– Zıkkımlanmak
– Babalık taslamak, baba tavrı takınmak. ...
Babaları tutmak (üstünde olmak)
Sinir ve öfkeden bağırıp şağırmak, çok öfkelenmek. ...