– fiil. Hareket durumundayken kısa bir süre için durmak veya arada bir durmak.
– fiil, mecaz. Bir süre ses çıkarmamak, bir şey söylememek, duraksamak, tereddüt etmek ...
Arama Sonucu – "amak"
Eceline susamak
ölümüyle sonuçlanabilecek tehlikeli davranışlarda bulunmak. (Kars. Belasını aramak, ölümüne susamak.) ...
Ekmeğiyle oynamak (birinin)
Bir kimse kendisinin ya da başkasının işini kaybetmesine neden olmak. ...
Elde avuçta bir şey bırakmamak
Para, mal mülk, vb’yi savurganca harcayıp tüketmek. ...
Elde avuçta bir şey kalmamak
Para, mal, mülk vb. harcanarak bitmek, tükenmek. ...
Ele avuca sığmamak
Söz dinlememek, şımarık ve taşkın davranışlarda bulunmak. ...
Eli cebine varmamak (gitmemek)
* Para harcama konusunda cimri davranmak, para harcamaya yanaşmamak. (Kars. Cebinde .akrep olmak.) ...
Eli varmamak (gitmemek) (bir şeye)
– bir işi yapmaya gönlü razı olmamak ...
Elinden geleni ardına koymamak
– yapabileceği bütün kötülükleri yapmak ...
Elinden hiçbir şey kurtulmamak
Her şeyi becerebilecek yetenekte olmak. ...
Elinden iş çıkmamak
Elindeki işi zamanımda bitirememek; elindeki işi sürüncemede bırakmak. ...
Elini kana bulamak
Bir kimseyi yaralamak ya da öldürmek. ...
Elini kolunu bağlamak (bir şey, birinin)
O şey onu hiçbir iş yapamayacak duruma getirmek. ...
Elini sıcak sudan soğuk suya sokmamak
Evde hiçbir işe el sürmemek, çok nazlı olmak. ...
Elle tutulacak tarafı kalmamak
1. Sağlam tarafı kalmamak. -2. Kendisine güvenilmemek. ...
emek harcamak
– çaba göstermek ...
Esamisi okunmamak
Hiç önem ve değer verilmemek, adı geçmemek. ...
eşik basamak
– söve
– asitan ...
Etliye sütlüye karışmamak
– Kendini ilgilendirmeyen işlere karışmamak.
– Kendi halinde yaşamak. ...
Etmediğini bırakmamak (komamak)
Elinden gelen her türlü kötülü ğü yapmak. ...
Ettiğini yanına bırakmamak
Yaptığı kötülüğe kötülükte karşılık ver mek, ondan öcünü almak. ...
Evdeki hesap çarşıya uymamak
Tasarlanan bir şey başka biçimde gerçekleşmek, sonuçlanmak. ...
Eyvallahı olmamak (birine, hiç kimseye)
Kimseye gönül borcu, minneti olmamak. ...
Fareler cirit atmak (oynamak) (bir yerde)
O yerde hiç kimse bulun mamak, o yer bomboş, ıpıssız olmak. ...
Farkında olmamak (olmak)
Ne olup bittiğini anlamamak (anlamak). ...