Onun ricasını, isteğini yerine getirmek. ...
Arama Sonucu – "amak"
Havsalası almamak (havsalasına sığmamak) (bir şeyi)
Onu, onun olabileceğini aklı bir türlü kabul etmemek; kafası almamak. ...
Hayata gözlerini kapamak (yummak)
ölmek. ...
Hayatını yaşamak
Yaşamını dilediği gibi geçirmek. ...
Hayır kalmamak (bir şeyden, birinde)
O şey işe yaramaz, o kimse iş göremez duruma gelmek. ...
hazırlamak
Tavlamak ...
Hesapta olmamak
Daha önce hiç düşünülmemiş olmak. ...
hezimete uğramak
bozguna uğramak. ...
hissetmek duymak, algılamak.
Hırdalamak
Kırıp dökmek; darmadağın etmek ...
Hırsından şatlamak
çok kızmak, öfkelenmek. ...
Hırsını alamamak
– öfkesini yenememek. ...
Hışmına uğramak
– birinden zulüm görmek.
– Birinin öfkesi, kızgınlığı kendisine yönelmek. ...
Hüsrana uğramak
Bir işten beklenilen sonucun elde edilememesi yüzünden zarar görmek ...
iç bağlamak
– iç tutmak ...
iç gıcıklamak
– istek uyandırmak
– huylandırmak ...
içi almamak
– midesi kabul etmemek
– sakıncalı gördüğünden veya beğenmediğinden, bir işi yapmak istememek ...
içi götürmemek (dayanmamak) (bir şeyi)
– Acıklı bir duruma dayanamamak; yüreği dayanmamak
– Onu kıskanmak
– Vicdanı el vermemek. ...
içi içine sığmamak
– telaş, sabırsızlık, coşkunluk göstermekten kendini alamamak ...
iflah olmamak
– onmamak, düzelmemek
– doğru davranışta bulunmamak. ...
iftiraya uğramak
Kendisine asılsız bir iftira yüklenmiş olmak. ...
ikili oynamak
– karşı olan yanlardan hem birini hem öbürünü destekler görünmek
– at yarışlarında birinci ile ikinciyi tahmin edip para yatırmak ...
iler tutar yanı olmamak (kalmamak)
Bozuk, kötü, kullanıimaz bir du ruma gelmek. ...
ilerisini gerisini düşünmemek (hesaplamamak)
Söylenen bir sözün, yapılan bir davranışın ne gibi sonuçlar doğuracağını düşünmemek. ...
ilgi toplamak
– ilgisini yoğunlaştırmak, belli etmek
– ilgi görmek ...