Söz konusu iş akıllı bir kimsenin yapacağı türden bir iş olmamak.* ...
Arama Sonucu – "amak"
Akıl Almamak
– inanılacak gibi olmamak, akla uygun gelmemek ...
aklamak
– (-i) huk. Suçsuz veya borçsuz olduğu yargısına vararak birini temize çıkarmak, tebriye etmek, ibra etmek.
– Toplamak, ayıklamak, devşirmek
– Temizlemek
– Atlamak
– Ağar ...
Aklı almamak (bir şeyi)
1. Onu anlayamamak, kavrayamamak. -2. Bir şeyin olabileceğine inanmamak, gerçekleşebileceğini düşüneme me ...
Aklına sığmamak
Olabileceğine (olabildiğine) inanmamak. ...
Aklını başına almak (veya toplamak veya devşirmek)
Akılsızca davranışlarda bulunmaktan kendini kurtarmak ...
akozlamak
– Gizlice söylemek.
– Uyarmak. ...
aksamak
– (nsz) Hafifçe topallamak.
– mec. Bir iş gereği gibi yürümemek, geri kalmak ...
alalamak
– (-i) Gizlemek
– Kamufle etmek ...
alazlamak
– (-i) Bir şeyin yüzünü alevden geçirmek, aleve tutmak.
– Sızlatmak, yakmak, acı vermek
– Bir şeyi ateşe tutup çekmek, alev yalamak, hafifçe yakmak
– Ateş yakmak, çalı çırpı tu ...
algılamak
– (-i) Bir olayı veya bir nesnenin varlığını duyu organlarıyla algılamak, idrak etmek
– İng. sense ...
alımlamak
– (-i) Anlayarak kabul etmek.
– Alıntı yapmak ...
alıntılamak
– (-i, -den) ed. Bir yazıya başka bir yazarın yazısından cümle veya cümleler almak, alıntı yapmak, aktarmak, iktibas etmek ...
allamak
– (-i) Kırmızı duruma getirmek.
– Boyamak ...
Allayıp pullamak (bir şeyi, kimseyi)
Onu süslemek, ilgi çeksin diye kötü yönlerini çarpıcı şeylerle donatmak. ...
Alnını karışlamak
– Zor bir işi yapacak olanın gücünü küçümsemek.
– küçümseyerek meydan okumak ...
Alnının damarı çatlamak
Bir iş başarmak için çok çalışmak, çok yorulmak. ...
Altında kalmamak (bir şeyin)
Gördüğü iyiliği ya da kötülüğü karşılık sız bırakmamak. ...
altlamak
– (-i) man. Özel diye alınan bir şeye, genel bir kavramın altında yer vermek ...
AMAK
Gözpınarları ...
AMAKA-AMAKAT-UMK
Derinlik ...
amaksofobi
– araba, araç korkusu ...
Aman aman bir şey olmamak
Herkesin beğeneceği bir şey olmamak. ...
Anası ağlamak
– çok sıkıntı çekmek, eziyet çekmek, bitkin duruma gelmek ...
anıklamak
– (-i) Hazırlamak.
– Vurmaya niyet etmek, korkutmak kasdiyle vuracakmış gibi yapmak
– Tereddüt etmek, karar verememek.
– Yöneltmek, nişan almak
– Zayıflamak.
– Osm. ...