1. Sürüncemede kalan bir işi bitirivermek, kısa yoldan çözümlemek. -2, Mevcut yiyeceği bitirmek. -3. Onu öldürmek. ...
Arama Sonucu – "bir kişilik müzik"
tepe tepe kullanmak (birini veya bir şeyi)
– sağlamlığına güvenilen şeyleri yıpranacağını düşünmeden, esirgemeden, sakınmadan hoyratça kullanmak ...
Tepeden bakmak (birine)
Onu küçümsemek, kendini ondan üstün görmek; yüksekten bakmak. ...
Tepeden tırnağa süzmek (birini)
Ona dikkatlice, uzun uzun bak mak. ...
Tepesine çıkarmak (birini)
Onu çok şımartmak; başına çıkarmak. ...
Tepetakla(k) etmek (bir şeyi)
Bir kimsenin toplumsal ya da ekono mik durumunu bozmak ...
tepsi biçiminde madeni bir çalgı
– gonk ...
Ter basmak (boşanmak) (birini) (birinden)
Herhangi bir nedenle ya da sıkıntı yüzünden birdenbire çok terlemek ...
Teraziye vurmak (bir şeyi)
Onu enine boyuna, iyice düşünmek. ...
Ters düşmek (bir şey bir şeye) (biriyle)
1, Aykırı durumda olmak. -2. Düşünceleri /önünden birbirine karşt olmak. (Kars. Aykırı düş mek.) ...
Ters ters bakmak (birine)
Ona düşmanca, öfke duyarak bakmak. ...
Ters yüzüne çevirmek (birini)
– Onu geri döndürmek. ...
Tersine gitmek (bir iş) (bir şey, birinin)
1. Bir iş istendiği gibi sonuçlanmamak. -2. Bir işten, durumdan hoşlanmamak, onu garip karşılamak ...
Tersyüz etmek (bir şeyi)
– Bir süre kullanılmış olan giysilerin içini dışına çevirmek
– mec. değiştirmek
– mec. işleri bozmak
– mec. şüpheli duruma sokmak ...
Teselli vermek (birine)
Bir kimsenin acısını dindiren, sıkıntısını gide ren sözler söylemek, onu avutmak ...
Teslim etmek (kendini birine) (bir şeyi)
1. Kadın kendini bir erke ğe vermek. -2. Onu doğru bulmak, kabul etmek ...
teşrik tekbiri
– din. Kurban bayramı arefesinin sabah namazı ile o bayramın dördüncü günü ikindi namazı arasındaki her farz namazdan sonra söylenmesi vacip olan ve Allâh-u ekber, Allâh-u ekber, lâ ilâhe illall ...
Tiye almak (birini)
– argo biriyle alay etmek, eğlenmek ...
Tıka basa (doldurmak) (bir şeyi, bir yeri)
Onu, orayı hiç boş yer kalmayacak biçimde (doldurmak). ...
Tıraşa tutmak (birini)
Onu bıkkınlık verici, uzun, abartılı konuşmalar la oyalamak. ...
Tırpandan geçirmek (bir şeyi)
Bir şeyi ortadan kaldırmaya, yıkmaya çabalamak ...
Topa tutmak (bir yeri) (birini)
1. Bir yere topla art arda ateş etmek -2. Kızılan bir kimseye ağır sözler söylemek. ...
toplama bir araya getirme
– derlemek, toplamak ...
toplanma, bir araya gelme
– buluşma, içtima ...
toplum içinde en küçük birlik
– aile ...