ölen birini mezara gömmek. ...
Arama Sonucu – "bir kişilik müzik"
Toz etmek (bir şeyi)
Onu ortadan kaldırmak, ezmek. ...
Toz kondurmamak (bir şeye, birine)
Bir şeyde, kimsede kusur ka bul etmemek, o şeyin kimsenin kusurlu gösterilmesine şiddetle karşı koymak. ...
tropikal bölgelerde görülen frengiye benzer bir hastalık
– pian ...
türk müziğinde bir makam
Acem Aşiran
Acem Kürdi
Aşkefza
Bayati
Bayati Araban
Bestenigar
Buselik
Çargah
Dilkeşhaveran
Dügah
Evç
Evicara
Ferahnak
Ferhfeza
Gerdaniye
Gülizar
Hicaz
Hicazkar
Hisarpuselik
Hümayün
Hüseyni
Hüseyni Aş ...
Türküsünü çağırmak (birinin) (bir şeyin)
– Bir kimsenin tarafını tutup onun hoşuna gidecek söz söylemek ya da davranışta bulunmak.
– bir kimsenin hoşuna gidecek biçimde söz söylemek veya davranışta bulunmak.
– O şeyi ısrarl ...
turşusu yapılan bir tür küçük yaban soğan
– ıncalız ...
Tuz (tuzla) buz etmek (bir şeyi)
Onu paramparça olacak biçimde kırmak ...
Tuzak kurmak (bir şeye) (birine)
1. Bir şeyi yakalamak için tuzak hazırlamak. -2. Bir kimseyi tehlikeli bir duruma düşürmek için düzen hazırlamak (Kars. çukurunu kazmak.) ...
tüzel kişilik
– huk. Tüzel kişi olma durumu, hükmi şahsiyet.
– hükmi şahsiyyet.
– Tüzel kişi olma durumu
– İng. artificial personality, corporate personality ...
Ucu (birine) dokunmak
Biri o işten zarar görmek. ...
Uçucu bir sıvı
– benzin, alkol, aseton, eter, esans ...
Ucunda bir şey olmak
Düşünülen, uygulamaya konan bir işin aşık şa belirtilmeyen bir amacı olmak. ...
Ucunu bırakmak (bir şeyin)
Artık onunla ilgilenmemek. ...
Ucuz atlatmak (bir şeyi)
Tehlikeli ya da güç bir durumdan az bir zararla sıyrılmak; ucuz kurtulmak. ...
Ucuz kurtulmak (bir şeyden)
bk. Ucuz atlatmak. ...
Ucuza getirmek (mal etmek) (bir şeyi)
Onu ucuz fiyatla satın al mak. ...
üflemeli bir çalgı
– Obua, Ney, Fülüt, Saksafon
– Korna, Kekena, Zurna, Ken, Kena, Korno ...
Uğur getirmek (bir şey birine)
O şey ona iyilik, şans, bereket getirmek. ...
Uhdesinde bulunmak (olmak) (bir şey, birinin}
O şey onun sorum luluğu altında olmak. ...
Uhdesinden gelmek (bir işin)
Bir işi başarmak. ...
Uhdesine almak (bir şeyi)
Bir işi sorumluluğu altına almak, o işin yapılacağına dair söz vermek. ...
ümit (umut) bağlamak (bir şeye) (birine)
1. Onun olacağını um mak -2. istediği şeyin onun tarafından yapılacağını ummak ...
ümit kesmek (bir şeyden)
bk. Umut kesmek. ...
Umut kesmek (bir şeyden)
– umudunu kesmek
– bir şeyin artık gerçekleşemeyeceği inancına varmak, ummaz olmak ...