– (-i) huk. Suçsuz veya borçsuz olduğu yargısına vararak birini temize çıkarmak, tebriye etmek, ibra etmek.
– Toplamak, ayıklamak, devşirmek
– Temizlemek
– Atlamak
– Ağar ...
Arama Sonucu – "kal am"
Aklı almamak (bir şeyi)
1. Onu anlayamamak, kavrayamamak. -2. Bir şeyin olabileceğine inanmamak, gerçekleşebileceğini düşüneme me ...
Aklı kalmak (bir şeyde, birinde)
Sevdiği, beğendiği bir şeyi düşün mekten kendini alamamak. ...
Aklına sığmamak
Olabileceğine (olabildiğine) inanmamak. ...
Aklında kalmak
Unutmamak, hatırlamak. ...
aklında olsun (veya kalsın!)
– “unutma!” anlamında kullanılan bir söz ...
Aklını başına almak (veya toplamak veya devşirmek)
Akılsızca davranışlarda bulunmaktan kendini kurtarmak ...
akortlama
– Akortlamak işi ...
akozlamak
– Gizlice söylemek.
– Uyarmak. ...
AKRAMA
Hindistanda , bir din büyüğünün çevresinde toplananların birlikte oturup eğitildikleri yer ...
AKSAKAL
– Ermiş
– Köyün ya da mahallenin ihtiyar heyetinden olan
– Muhtar ...
AKSAM
– Kısımlar
– Çalgının, ağacı dışında kalan burgu, köprü ve düğme gibi bölümleri.
– İng. hardware ...
akşam azadı
– Ders çıkışı, ders paydosu ...
akşam ezanı
– din b. Akşam namazının vaktinin geldiğini bildirmek için okunan ezan
– zarf. Güneşin battığı sıralar ...
akşam güneşi
– Etkisi azalmış gün ışığı.
– mec. Yaşlılık dönemi. ...
akşam namazı
– din b. Akşam vakti kılınan namaz ...
akşam pazarı
– Pazarlarda, işportalarda akşama doğru tezgâhta kalmış malların ucuz fiyatla satılışı ...
akşam saati
– zarf. Akşamleyin ...
akşam simidi
– İkindiüzeri çıkarılan taze, susamlı simit ...
Akşam üstü (üzeri)
– zf. Güneşin battığı sıralarda, akşama doğru, akşam yaklaşırken, akşamüzeri ...
akşam vakti
– zarf. Akşamleyin
– şamgah, akşamüstü ...
akşam yeli
– Akşamları esen serin rüzgar ...
aksam-ı saire
diğer kısımlar, öbür bölümler. ...
Aksama aksaklık
– Bozulma
– Engebe
– Noksanlık ...
akşama doğru
– zf. Gündüzün akşama yakın bir zamanında ...