Olabileceğini hiç aklından geçirmemek, söyleseler inanmamak. ...
Arama Sonucu – "kal am"
ruznamçe
yevmiye defteri. ...
ruzname
– eskimiş. Günlük olayların yazıldığı defter.
– eskimiş. Gündem
– eskimiş, tarih. Olayların zaman sırasına göre yazılmış bulunduğu defter
– ruznamçe ...
Saati saatine uymamak
Durumu, tavırları sık sık değişmek bir öyle böyle olmak; bir saati bir saatine uymamak. ...
sabah namazı
– din b. Sabah vakti kılınan namaz ...
Sabaha çıkmamak
Hasta sabah olmadan ölmek. Sabah akşam ...
Sabrı taşmak (tükenmek, kalmamak)
Artık sabredemeyecek duru ma gelmek. ...
Sadakallahül azim – Sadakallahül aliyyül azim
– Allah (cc) doğru söyledi ...
şADKAM
(Fars.) Ka. – çok sevinçli. ...
sadr-ı azam
sadrazam. ...
sadrazam
– tar. Osmanlı Devleti’nde başbakan, veziriazam, sadır
– Osmanlı devletinde padişahın tam yetkili vekili ve vezirlerin en büyüğü.
– padişah vekili
– İng. Grand vizir ...
Sadrazamlık makamı
– sadaret ...
Sağa sola bakmamak
çevrede olup biterlere aldırmamak ...
Sağı solu (belli) olmamak
önceden nasıl davranacağı kestifilemeyecek bir karakterde olmak. ...
sağlam
– sf. Dayanıklı, kolay bozulmaz, yıkılmaz, stabil
– Zarar görmemiş, bozulmamış
– Sakatlık veya hastalığı bulunmayan, sağlıklı, sıhhatli
– Güvenilir
– Gerçek, inanılır bir ...
Sağlam ayakkabı değil
Güvenilir olmayan, tehlikeli (kimse). ...
Sağlam kazığa bağlamak (bir şeyi)
O konuda her türlü önlemi al mak ...
sağlam sert taş
– çinke ...
sağlama
– Sağlamak işi
– matematik. Bir problemin çözümü veya bir hesabın doğruluğunu denetlemek için yapılan kontrol işlemi, mizan
– Tedarik ...
Sağlama almak (bir şeyi)
– O konuda gereken önlemleri alarak rahat olmak. ...
Sağlama, elde etme
– tedarik ...
SAğLAMER
(Tür.) Er. – (bkz. Sağlam). ...
sağlamlaştırmak
-i Sağlam bir duruma getirmek, pekiştirmek. ...
sağlamlaştırmak güçlendirmek
– perçinlemek ...
sağlamlık
– Sağlam olma durumu ...