– Çölden esen sıcak rüzgar, sam (çöl rüzgarı) ...
Arama Sonucu – "kal am"
SAMAHAT
(Ar.) Ka. – Cömertlik, el açıklığı, iyilikseverlik, (bkz. Semahat). ...
şamama
– bit. b. Güzel kokulu bir tür küçük kavun.
– Kavuna benzer bir yıllık otsu ve sürüngen bir bitki (Cucumis dudaim).
– Ekşimsi, küçük kavun.
– Değirmi, toparlak, güzel: Şamama b ...
saman
– Ekinlerin harmanda dövülüp taneleri ayrıldıktan sonra kalan, hayvanlara yedirilen ufalanmış sapları.
– Olgunlaşmış otsu bitkilerden tohum ayrıldıktan sonra kalan ürünün öğütülmüşü, mater ...
şaman
– Şamanlıkta büyü yapan, gelecekten haber verdiğine, ruhlarla iliçki kurarak hastalıkları iyileştirdiğine inanılan kimse, kam.
– Büyücü.
– Şamanlıkta gelecekten haber verme, büyü yap ...
Saman altından su yürütmek
Yaptığı işi hiç kimseye belli etmeden yapmak; herkesi birbirine düşürmek ...
şamandıra
– den. Halkalarına tekne bağlamak için limanda demirlenmiş olan, içi boş, her yanı kapalı, çoğunlukla metalden yapılan fıçı vb., yüzer top. – den. Denizde yol göstermeye, bir tehlikeyi vey ...
samani
– Saman rengi, açık sarı.
– sf. Bu renkte olan. ...
şamani
– şamanist ...
şamanist
– Şamanlığa inanmış kimse, Şamani
– Fr. chamaniste ...
şamanizm
– şamanlık.
– Fr. chamanisme ...
şamanlık
– Genellikle Sibirya budunlarında yaygın olan eski bir Türk dini.
– Kuzey ve Orta Asya’da Türkler, diğer kıtalarda da başka topluluklar arasında günümüze kadar süregelen doğaya tapma ...
Samanyolu
– Güneş dizgesinin de içinde bulunduğu gökada (galaksi).
– Açık gecelerde gökyüzünde boydan boya görülen uzun, bol yıldızlı, ışıklı şerit, Gökyolu, Hacılaryolu, Hacıyolu, Kehkeşan, Samanuğ ...
şamar
– Açık elle yüze vurulan tokat, beşkardeş “İzzetinefsime yediğim bu şamardan sersemledim. -A. Gündüz.” ...
şamaroğlanı
Bütün kötü olayların sebebi sayılan, sürekli suçlu bulunan ve azarlanan kimse
şamar oğlanı ...
samaryum
– kimya. Atom numarası 62, atom ağırlığı 150,4, yoğunluğu 7,75 olan ve az bulunan bir element (simgesi Sm)
– Fransızca. samarium ...
şamata
– Gürültü patırtı
– Eğlence, şaka.
– cümbüş
– Ar. şemate ...
şamba
– Ekşimsi, küçük kavun ...
şambaba
– Bir tür hamur tatlısı, baba tatlısı, şambabası.
– Kısa boylu, tıknaz (kişi). ...
Şambabası
– Şambaba
– mec. Sorumluluğu olmayan, hayırsız baba. ...
şamdan
– Üzerine kandil, mum veya herhangi bir ışık kaynağı konulan yüksek tabla, mumluk, çırakma, şamdanlık “Masa üstünde duran şamdandan yanar bir mum alıp pencereye doğru yanaştı. -R. H. Ka ...
same
aynı ...
şame
başörtüsü. ...
SAMED
(Ar.) Er. – Ezeli, ebedi ve yüce olan ve hiç kimseye veya şeye ihtiyacı olmayan, mutlak malik olan yüce Allah. – Allahın isimlerindendir. “abd” takısı almadan kullanılmaz. Abd ...
şamgah
akşam vakti, akşamüstü. ...