(Ar.) Er. – Damgalı, nişanlı. ...
Arama Sonucu – "kal am"
visamiral
– askerlik. Amirallikten bir önceki rütbede olan deniz subayı. ...
vitamin
– biy. Besinlerde az miktarda bulunan, vücutta yapılmayan, yağda ve suda eriyebilme özelliği bulunan, eksikliği çeşitli hastalıklara yol açan maddelere verilen genel ad.
– Birçok metaboliz ...
vitir namazı
– din b. Yatsı namazından sonra kılınan üç rekatlık namaz, vitir. ...
vokal
– sıfat. Sesle ilgili
– müzik. İyi işlenmiş, düzenlenmiş ses
– dil bilgisi. Ünlü
– Ses yolunda bir engele çarpmadan çıkabilen ses ...
vokal müzik
– müzik. Şarkı, opera, oratoryo gibi insan sesi için yapılmış beste. ...
vokalist
– müz. Müzik türlerinde solisti arka planda destekleyen ses.
– Fr. vocaliste ...
volfram
– kimya. Atom numarası 74, atom ağırlığı 183,85, yoğunluğu 19,3 olan, sert, 3482 °C’de eriyebilen bir element, tungsten (simgesi W).
– Gri renkli, sert, sünek, dövülgen ve yenim dire ...
volkanik patlama çukuru
– maar ...
voltametre
– fizik. Bir elektrotta, açığa çıkan madde miktarına göre devreden geçen elektrik miktarını ölçmeye yarayan alet. ...
voltamper
– fizik. Dalgalı gerilimde, 1 volt olan bir gerilim altında 1 amperlik akımın ürettiği güç birimi. ...
volume name
oylum adı ...
window border / frame
pencere kenarlığı / çerçevesi ...
window framework
pencere iskeleti ...
yabani ve doğal ortamda yetişen kekik
– zahter ...
Yağ bağlamak
– üzerine yağ birikmek
– semirmek, şişmanlamak.
– içi rahatlamak, sevinmek. ...
Yağlayıp ballamak
Abartılı biçimde anlatarak övmek. ...
yağmalamak
-i Yağma etmek.
– çapullamak
– talan etmek
– talanlamak ...
yakalayıp çekerek almak
– kapmak ...
Yakamoz
– Biyolojik ışık üretme özelliğine sahip organizmaların akıntı ve rüzgarlarla sürüklendiklerinde veya bir şeye dokunduklarında oluşan ışığın yansıması olayı.
– Denizde balıkların veya küre ...
Yakasını bırakmamak
istediğini alıncaya dek ısrar etmek; peşini bı rakmamak. ...
Yakışık almak .(almamak)
Bir davranış yerinde bir şey olmak (olma mak), uygun düşmek (düşmemek). ...
Yama gibi durmak
Bulunduğu yere hiç uygun olmamak, eklendiği belli olmak, sırıtmak ...
Yama küçük ama delik büyük
“ihtiyaç ya da zarar çok, ama bunu karşılayacak olanaklar az.” anlamında. ...
Yama vurmak
Delik, yırtık bir şeyi yama ile Onarmak ...