Bir kimsenin yerini keyfi olarak sık sık değiştirmek; onu bir yerden bir yere göndermek ya da atamak. ...
Arama Sonucu – "kal am"
damacana
– Su vb. sıvıları taşımaya yarayan, dar ağızlı, şişkin karınlı, genellikle hasır veya plastik sepet içinde korunan büyük şişe. ...
damad
damat, güveyi. ...
damage
zarar vermek ...
Damağı kurumak
çok susamak; boğazı kurumak. ...
damak
– anatomi. Ağız boşluğunun tavanı
– hanek
– Omurgalı hayvanlarda ağzın tavanı.
– Böceklerde farinksin tavanı. Palat.
– Ağız boşluğunun üst kısmını çevreleyen ve belirli s ...
damak tadı
– Yiyeceklerden alınan lezzet ...
Damak zevki
Yiyeceklerden tat alma, yemekten haz duyma. ...
DAMALiS
Kız Kulesinin eski adı ...
DAMALTI-KODES
Hapishane ...
DAMAN
Bir çok bedensel özelliğiyle file benzeyen, tavşan iriliğinde memeli bir hayvan ...
damar
– anatomi. Canlı varlıklarda kanın veya besleyici sıvıların dolaştığı kanal
– Mermerde, bazı taşlarda ve tahta kesitlerinde renk ayrılığı gösteren dalgalı çizgi.
– Başka türden katma ...
damar görüntüleme
– tıp. Damar içine X ışınlarını geçirmeyen bir madde verildikten sonra damarların filminin alınması, anjiyo, anjiyografi ...
damar sertliği
– tıp. İç katmanında yağ ve çeşitli gözelerin toplanması sonucu atardamarların duvarının kalınlaşması ve esnekliğini kaybetmesi
– LDL reseptörü yokluğunda kolesterolün alınamayıp kanda bir ...
damar tabaka
– anatomi. Göz küresinin içinde ince kan damarlarından oluşan iç katman.
– Kan damarları, melânositler, bağ dokusu hücreleri ve tellerince zengin gevşek bağ dokusundan oluşan koroit tabaka ...
damar tıkanıklığı
– tıp. Çeşitli sebeplerle atardamar veya toplardamarda kan akışının engellenmesi. ...
damarcık
– anatomi. Küçük damar
– Mineral ya da madenle dolmuş küçük ince çatlak. ...
damardaraltan
– sıfat, fizyoloji. Damarların kas tabakasını büzerek kanın dolaşımını çabuklaştıran veya düzenleyen (sinir, madde). ...
damargenişleten
– sıfat, fizyoloji. Damarların kas tabakasını gevşeterek çapını büyüten (sinir, madde). ...
damarı bozuk
– sıfat, mecaz. Huysuz, sinirli, aksi, geçimsiz (kimse), damarsız. ...
Damarı tutmak
– kötü huyu, aksiliği depreşmek, inatlaşmak
– huysuzluğu üzerinde olmak, aksiliği tutmak. ...
Damarına basmak
– Birini, duyarlı olduğu bir konuda kızdırmak ...
DAMASKO
Bir çeşit döşemelik kumaş ...
damat
– Evlenmekte olan bir erkeğe, evlenme töreni sırasında verilen ad, güveyi.
– Bir kızın ailesinden olan büyüklere göre kızın kocası, güveyi
– Padişah soyundan kız almış olan kimse. ...
Damdan düşer gibi
Birdenbire ve yersiz olarak söz söylemeyi, ya da söylenen sözü anlatmak için kullanılır. ...