TR-Sözlük

(Eşanlam / Açıklama)

Arama Sonucu – "kal am"

kalıntılar

– bakaya – Öneli gelmiş ve bitmiş olduğu halde ödenmemiş olan borç artıkları. ...

kalıp

– Bir şeye biçim vermeye veya eski biçimini korumaya yarayan araç – Biçki modeli, patron – sıfat. Genellikle küp biçiminde yapılan – Gösterişli görünüş – Biçim, durum  ...

kalıtım

– Çevre etkileriyle köklü olarak değiştirilemeyen özelliklerin, döllenme sırasında, dişi ve erkeğin kromozomları yoluyla bir kuşaktan ötekine geçmesi, soya çekim, irs, irsiyet, veraset: “Bir ülk ...

kalıtımsal

– sıfat. Soydan geçme, soydan kalma, kalıtımla ilgili, kalıtsal, irsi – tıp. Ana babadan çocuklara genler aracılığıyla geçen (özellik, hastalık vb.) ...

kalkan

– Ok, kılıç vb.nden korunmak için savaşçıların kullandığı korunmalık. – Toplum olaylarında güvenlik görevlilerinin çeşitli saldırı araçlarından kendilerini ve başkalarını korumak için kull ...

kalker

– mineraloji. Kireç taşı – Fransızca. calcaire ...

kalkınma

– Kalkınmak işi – İyileşme, şifa bulma ...

kalkınmak

– (nsz) Durumunu düzeltmek, aşamalı bir biçimde gelişmek, ilerlemek – ekon. Zenginleşmek. – Kalkınmak gelişmek ...

kalkojen

– kim. Periyodik dizgede, altıncı gruptaki oksijen, kükürt, selenyum, tellür, polonyum elementlerinin genel adı. – Keten ve pamuğu boyamada kullanılan kükürt renkleri serisinin ticari adı ...

kalkolitik

– sf. Bakırın kullanılmaya başlamasıyla nitelenen (tarih öncesi dönem) – Fr. chalcolitique ...

kallavi

– tarih. Vezir ve sadrazamların giydikleri bir tür kavuk. – sıfat, mecaz. Çok iri, kocaman. – Sadrazam ve vezirlere özgü, üstü koni biçimine yakın telli kavuk. ...

kalleş

– sf. Sözünde durmayıp bir işin yüzüstü kalmasına yol açan – Birine gizlice kötülük eden – Gelin ayakkabısı – Tembel, eli ağır – Ters insan. ...

kalmalı tümleç

– db. Çoğu kez fiilin, bazen de adın anlamını tümleyen ve kalma durumunda bulunan dolaylı tümleç – Çok defa eylemin bazen de adın anlamını tümleyen ve kalma durumunda bulunan dolaylı tüml ...

kalomel

– kim. Tatlı sülümen. – İng. calomel – Formülü Hg2Cl2 olan, cıvanın çok az çözünen klorür tuzu. – Fr. chlorure mercureux, calomel ...

kalori

– Normal atmosfer basıncında, ısınma ısısı 15 °C’lik suyunkine eşit olan bir cismin, bir gramının sıcaklığını 10 °C yükseltmek için gerekli ısı miktarına eşit olan ısı birimi, ısın – ...

kalorifer

– Merkez ve depo durumunda olan bir kazandan çıkan sıcak havayı, su veya buharı, borularla dolaştırmak yoluyla bir yapının her yanını ısıtan araç veya tesisat. – halk ağzında Radyatör. ...

kalorimetri

– fiz. Isı ölçümü. – Özgül ısı, kalorimetre sabiti, kalori değeri ya da gizli ısı gibi ısı sabitlerinin ölçülmesi. – Çeşitli olaylar sırasında açığa çıkan, ısı miktarının ölçülmesini ...

kalotip

– Yarı saydam durumdaki kâğıt üzerinde fotoğraf negatifleri elde etme yöntemi. ...


Bu site kaynak olarak "TDK Büyük Türkçe Sözlüğü" kullanmaktadır. Ancak Türk Dil Kurumunun resmi sitesi DEĞİLDİR!.
Eş Anlamlısı, halk dilinde, halk ağzı, ne denir, eski dilde, mecazen, bulmacada ..
TR-Sözlük © 2020