– Bir işletmenin yüklendiği işi yapabilmesi için sahip olduğu araç ve gerecin bütünü. ...
Arama Sonucu – "kanal,ark,su yolu"
maksud
istenilen, maksat. ...
MAKSUDE
(Ar.) Ka. – (bkz. Maksud). ...
MAKSUM
(Ar.) Er. – Ayrılmış, bölünmüş. Kısmet. Rızk-ı Maksum; Allah tarafından takdir edilmiş rızık. ...
MAKSUME
(Ar.) Ka. – (bkz. Maksum). ...
MAKSUR
(Ar.) Er. 1. Kasrolunmuş, kısaltılmış, kasılmış. 2. Alıkonulmuş. Bir şeye ayrılmış. ...
MAKSURE
(Ar.) Ka. – (bkz. Maksur). ...
maksut
– sıfat, eskimiş. İstenen, niyet edilen, güdülen, amaçlanan.
– Ulaşılması istenilen şey, istek, emel. ...
manda yavrusu
– malak, balak ...
mansur
Tanrının yardımıyla zafer kazanan. ...
MANSURE
(Ar.) Ka. – (bkz. Mansur). ...
margin marker
marj işaretleyicisi kenar boşluğu imi ...
mark
im, işaret ...
mark revisions
değişiklikleri imle ...
marka
– Resim veya harfle yapılan işaret.
– Bilet, para yerine kullanılan metal veya başka şeyden parça.
– Bir ticari malı, herhangi bir nesneyi tanıtmaya, benzerinden ayırmaya yarayan öze ...
marka giymek
– kullanmak için seçkin, kaliteli olan malı tercih etmek ...
markaj
– spor. Tutma
– Fransızca. marquage ...
markalamak
-i Bir nesneyi tanıtmak veya benzerlerinden ayırmak için işaret koymak. ...
markalanmak
– (nsz) Markalama işi yapılmak ...
marke
– sıfat, spor. “Takım oyunlarında karşı takımdaki bir oyuncuyu yakından izlemek, tutmak, gölgelemek, markaja almak” anlamındaki marke etmek birleşik fiilinde geçen bir söz. ...
marker
belirteç, işaretleyici ...
market
– Özellikle her türlü yiyecek maddesinin, ev, büro, mağaza vb. yerlere ait gereçlerin satıldığı dükkân. ...
marketri
– bk. kakma ...
marki
– Bazı Batı devletlerinde kont ile dük arasındaki bir soyluluk unvanı.
– İngiliz ve Fransızlarda kont ile dük arasında bir soyluluk sanı. ...
marking character
imleme karakteri ...