– dil bilgisi. Ad soylu bir sözün taşıdığı kavramda bulunuş bildiren, -da / -de, – ta / -te ekleri ile kurulan durum, kalma durumu, lokatif: okulda, evde, sokakta, işte vb
– mef̵ ...
Arama Sonucu – "mu"
büyük sesli uyumu
– dil bilgisi. Büyük ünlü uyumu ...
büyük ünlü uyumu
– dil bilgisi. Türkçe bir kelimenin ilk hecesinde kalın bir ünlü “a, ı, o, u” varsa ondan sonra gelen bütün hecelerin kalın ünlülerle, ince bir ünlü “e, i, ö, ü” varsa so ...
Büyümüş de küçülmüş
– konuşması ve davranışları yaşına uymayan, büyüklerinki gibi olan ...
çAKMUR
(Tür.) Er. 1. Yarı uykulu bakış. 2. Sert taş. 3. Pinti. ...
camadan düğümü
– kare düğüm ...
CAMIZ-KöMüş-CAMUS
Manda ...
çamuka
– hayvan bilimi. Gümüş balığına benzer bir balık (Atherina hepsetus).
– Gümüşbalığıgillerden, yassıkurt arakonakçısı bir tür.
– Kemikli balıklar (Teleostei) gümüş balığıgiller (Ather ...
çamur
– Su ile karışıp bulaşır ve içine batılır duruma gelmiş toprak, balçık
– sıfat, mecaz. Sataşkan, çevresini tedirgin eden, sulu, arsız (kimse)
– halk ağzında. Yapı işlerinde kullanıla ...
çamur atmak (sıçratmak) (birine)
Birini kötü bir işe bulaşmış gösterip lekelemeye çalışmak, iftira etmek. (Kars. Kara çalmak, leke sürmek.) ...
çamura yatmak
Borcunu ödememek, verdiği sözü yerine getirme mek. ...
çamurcuk
– hayvan bilimi. Sazangillerden, sazandan küçük, eti tatsız bir göl ve bataklık balığı (Chrondrostoma nasus). ...
çamurlamak
-i Çamur sürmek, çamurla sıvamak.
-i, mecaz Kötülemek ...
çamurlaşmak
– Çamur durumuna gelmek
– mecaz. Sataşmaya, kavga çıkarmaya başlamak, terbiyesizleşmek ...
çamurluk
– Çamuru çok olan yer
– Paçaları çamurdan korumak için giyilen tozluk.
– Taşıtlarda tekerleklerin üst bölümünü örten parça.
– Ayakkabıların çamurunu kazımak için yapılarda giri ...
camus
manda, camız. ...
Canı yok mu?
1. “O, bu sıkıntıya nasıl dayanıyorsa sen de dayanma lısın.” -2. “Ona bu kadar zor bir işi yaptırmak insafsızlıktır.” -3. “O da o şeyden istiyor.” anlamlannda. ...
Canına tükürdüğüm (tükürdüğümün, üfürdüğüm)
Kızılan bir şey den söz ederken söylenir. ...
canlı müzik
– Gazino, lokal vb. yerlerde yemek sırasında bir veya birkaç müzisyenin çalgı ve sesleri ile parçaları seslendirmesi. ...
canlı sağ olma durumu
– hayat, yaşam ...
çapraz kümülasyon
– bk. çapraz kümelenme ...
caz müziği çalan orkestra
– cazbant ...
cazibe-i umumiye
– Umumi bir cazibe, genel çekim gücü
– Genel çekim kanunu. ...
cebr-i mutlak
– Mutlak zorlama, baskı, kat’i olarak zorlama, tahaküm, şiddet
– Tam, kesin baskı, tam diktatörlük. ...
cemaatimüslimin
– din b. Müslüman halk ...