1. O işi basaramamak; o işin üstesinden gelememek. -2. O kimsenin sö* ve davranışlarını düzelte-memek. ...
Arama Sonucu – "on arka vb. yanların her biri"
Baş eğmek (birine)
– saygı göstermek için baş eğerek selamlamak
– direnmekten vazgeçip buyruk altına girmek ...
Baş göz etmek (birini)
– Herhangi bir tehlikeden sakınarak bir işi alelacele yapıp bitirmek
– Evermek, evlendirmek
(başgöz etmek) ...
Baş kaldırmak (bir şeye, birine)
– Belirgin durum göstermek
– Ayaklanmak, isyan etmek, karşı gelmek. ...
Baş tacı etmek (birin)
Ona büyük saygı göstermek, değer vermek. Başta gelmek ...
Başa çıkarmak (bir işi) (birini)
– Onu çok şımartmak. ...
Başa çıkmak (biriyle)
– güçlükler çıkaran biriyle olan işini, kendi istediği yolda sonuçlandırabilmek ...
Basamak yapmak (bir şeyi, birini)
Bir kimseden ya da durumdan, daha yüksek bir yere gelebilmek için yararlanmak. ...
basbariton
– müzik. Basın çıkamadığı ince tonlara çıkabilen, buna rağmen basın indiği kalın ve tok tonlara inemeyen sesi olan sanatçı ...
başgarson
– Şef garson ...
Başı altından çıkmak (birinin)
Kötü bir durum onun tasarım ve girişimiyle meydana gelmek; kafasının altından çıkmak. ...
Başı dönmek
1. Dengesini yitirip düşecek gibi olmak. -2. Kötü bjr «şey karşısında karşısında bunalmak, sıkılmak. -3. Görkemli, ilk kez – görülen bir şey karşısında şaşırıp kalmak. -4. Ulaştığı zenginlik y ...
Başı hoş olmamak (bir şeyle), (biriyle)
1. Ondan hoşlanmamak. -2. O kimseyle arası bozuk olmak; kafası hoş olmamak. ...
Başı işin (birinin)
Değer verilen kişinin hayatı sözkonusu edilerek kullanılan ant ya da yalvarma sözü. ...
Başı önünde
1. Terbiyeli, uslu (kimse). -2. Utangaç, mahcup (kimse). ...
Başına bela etmek (birini, bir şeyi)
Onu kendisine sıkıntı verecek bir durumu getirmek; o şeyin kendisini tedirgin edecek duruma gelmesine neden olmak. ...
Başına bitmek (birinin)
istemediği halde yanına gelip bir türlü ordan ayrılmamak, ısrarlı isteklerde bulunmak. ...
Başına çıkarmak (birinin)
– şımartmak, çok yüz vermek ...
Başına çorap örmek (birinin)
– birine, haberi olmadan kötü duruma düşürücü davranışta bulunmak ...
başına devlet kuşu konmak
– beklemediği büyük bir nimeti ele geçirmek ...
Başında olmak (bir durum birinin)
Aynı sıkıntılı durumu yaşamakta olmak. ...
Başından atmak (defetmek) (birini) (bir şeyi)
1. Rahatsızlık veren, artık sıkıcı olan bir kimseyle olan iliçkiye son vermek. -2. Yapılması güç olan ya da çok zaman alacak olan bir işi bırakmak. ...
Başını döndürmek
1 .(Korku, içki, tütün vb) Baygınlık vermek, bayıla cak duruma getirmek. -2. çok beğenmek, büyük bir ilgi duymak. ...
Başını yakmak (birinin)
Onu tehlikeli bir duruma sokmak, zarar sokmak ...
Başını yemek (birinin)
– güç duruma düşmesine yol açmak
– öldürmek, ölümüne yol açmak. ...