– hayvan bilimi. Amerika’da yaşayan bir cins hörgüçlü yaban öküzü
– Fransızca. bison ...
Arama Sonucu – "on arka vb. yanların her biri"
Bıkkınlık gelmek (birine)
Ondan bıkmak, usanmak, bunalmak. ...
Bıkkınlık vermek (birşey birine)
Bir şeyi tekrarlaya tekrar I aya karşı sındakini usandırmak. ...
block selection
blok seçim ...
böbrek üstü hormonu
– kortizon ...
bodur tavuk her gün (veya dem) piliç
– “kısa boylular olduklarından daha genç görünürler” anlamında kullanılan bir söz ...
Bok atmak (bulaştırmak, sürmek) (bir şeye, birine)
Ona iftira etmek (Kars. Kara çalmak.) ...
Bok yemek düşer (birine)
“O küstahlık etmesin, bu işe karışmasın.” anlamında. ...
Bokunda boncuk bulmak
Birine layık olmadığı değeri ve önemi ver mek. ...
bölyönet
– Bir ulusun veya topluluğun birliğini bozmak üzere içeriden veya dışarıdan yapılan müdahale ...
Bombardıman etmek (birini)
Bir kimseye ağır sözler söylemek. Borca batmak ...
bombardon
– müzik. Bandoda en kalın sesi veren, pistonlu, nefesli çalgı ...
bön
– sıfat. Budala, saf, avanak, ahmak ...
BöN-ENAYi
Budala , ahmak , saf ...
BONAçA
çok durgun deniz ve havaya verilen ad, Denizcilikte çok durgun deniz ve hava, Sakin deniz ...
bonbon
– Şerbet içinde kaynatılarak üzeri şekerle kaplanmış meyve ...
BONCUK
Cam , sedef , taş vs. den yapılmış renkli süs tanesi ...
bond
bağ, bağlamak ...
bone
– Düz veya kıvrımlı her çeşit yumuşak kumaş vb. maddeden yapılan başlık.
– başlık ...
bonfile
– Kasaplık hayvanlarda bel kemiğinin iki yanında bulunan ve yumuşaklığı dolayısıyla beğenilen et bölümü.
– Bu bölümden hazırlanan et dilimi. ...
bönger
– Tekmeleyici, iyi tekme atan ...
BONGO
Yan yana konmuş iki küçük davuldan oluşan ritim çalgısı ...
bonjur
– ünlem. Günaydın, merhaba
– eskimiş. Uzun siyah ceketle, çizgili pantolondan oluşan erkek giysisi ...
bonkör
– sıfat. İyi yürekli
– Cömert
– Fransızca. bon coeur ...
bönleşmek
– (nsz) Bön duruma gelmek, aptallaşmak.
– Bilmemek, bilmezden gelmek ...