Onu her yerde aramak. ...
Arama Sonucu – "on arka vb. yanların her biri"
bucak bucak kaçmak (saklanmak) (birinden, bir şeyden)
bir olay, bir durum veya bir kimseyle karşılaşmamaya çalışmak ...
BUKRANiON
Antik çağlarda , mimari süsleme olarak kullanılan öküz kafası ...
Bulantı vermek (bir şey birine)
O şey onu kusacak duruma getir mek, midesini bulandırmak. ...
Bülbül gibi konuşmak (okumak)
Kolaylıkla konuşmak (okumak). ...
bülbülkonağı
– Bir hamur tatlısı türü ...
bulgar para birimi
– Bulgar Levası ...
bulgusal yöntem
– toplum bilimi. Öğretilmek istenen şeyi, öğrencilerin kendilerinin bulmasını sağlayan öğretim yöntemi.
– tekşifi usul ...
Burun buruna gelmek (biriyle, bir şeyle)
Onunla beklenmedik bir anda karşılaşmak (Kars. Yüz yüze gelmek.) ...
buşon
– Şişeyi kapatmaya yarayan tapa.
– Fr. bouchon ...
buton
– Bazı aletleri çalıştırmaya yarayan düğme
– Fransızca. bouton ...
button
düğme ...
bütüncü ekonomi
– ekonomi. Belli bir dönemdeki ekonomik etkinlik düzeyini belirleyen ve ekonomik büyüklükler arasındaki ilişkileri açıklayan ekonomi dalı, makroekonomi ...
Büyük görmek (birini, kendini)
Birini ya da kendini yüceltmek, oldu ğundan üstün tutmak. ...
büyük önerme
– felsefe, mantık. Tasımın öncüllerinden büyük olanı, majör ...
büyük tansiyon
– tıp Kalbin kasılması sırasında ölçülen kan basıncı ...
büyük tansiyon
– tıp. Kalbin kasılması sırasında ölçülen kan basıncı
– sistolik basınç ...
Buyur etmek (birini)
Konuğu “buyurun” diyerek işeri almak ya da sofraya şağırmak. ...
Buzul Dönemi
– jeoloji. Buzulların yayıldığı Dördüncü Çağ ...
çaçaron
– sıfat. Geveze
– İtalyanca. chiacchierone ...
Cahiliye Dönemi
– tarih. Araplarda Müslümanlıktan önceki çağ ...
calculation
hesaplama ...
çalışma yöntemi
– Bir çalışma veya iş süresinde izlenen bilimsel ve metodik yöntem.
– Öğrencilerin başarılı bir biçimde ders çalışma veya araştırma yapmada kullanacakları beceri ve teknikler ...
çamur atmak (sıçratmak) (birine)
Birini kötü bir işe bulaşmış gösterip lekelemeye çalışmak, iftira etmek. (Kars. Kara çalmak, leke sürmek.) ...
Can evinden (evine) vurmak (yıkmak) (birini)
En duyarlı yerinden saldırmak, en hayati noktasından yaralamak. ...