TR-Sözlük

– Sürekli zorlayarak ...

– sıfat. Zorlayan, mücbir. – Davranışları uygunsuz ve yersiz olmasına karşın bunları yapmak için önüne geçilmez bir iç zorlanım duyan kişi. – (Murray) Parçaları da bütünü gibi etki y ...

– Zorlayıcı olma durumu ...

– Zorlama işi ...

– Sıkıntı veya güçlükle yapılma durumu, zor olma, güçlük, zahmet ...

– Bir şeyin yapılmasına engel olmak için sorun yaratmak; güçlük çıkarmak, müşkülat çıkarmak. ...

– zarf. Zor bir biçimde, güçlükle ...

-i Yüksünmek, yapacağı işi ağır bir yük veya angarya olarak kabul etmek – Yapacağı işi yük saymak. ...

– kendisini zorlayan bir durumu, bir sıkıntısı olmak, sorunu bulunmak, güçlüğü olmak ...

– Binbir güçlükle. – Zorlukla, büyük zorluk ve sıkıntı çekerek. ...

– Mecburiyet ...

– onuruna dokunmak, gücüne gitmek ...

– sıfat. Kesin olarak gereksinim duyulan, zaruri, mecburi, ıztırari – sıfat, felsefe. Doğal olarak kaçınılması imkânsız olan, olumsal karşıtı. ...

– Yasalarda şartları belirlenmiş mecburi emeklilik ...

– İlköğretim ...

– mecburen, zorla, kaçınılmaz ...

– Trafik sigortası, deprem sigortası gibi yaptırılması zorunlu olan sigorta ...

– Mecburen yapılması gereken tasarruf – Devletin iktisadi karar birimlerine vergi gibi çeşitli kesintilerle istekleri dışında yaptırdığı tasarruf. ...

– Zorunluluk. – toplum bilimi. Olayların iç ve özlerindeki düzenlilik, yasaya bağlılık ve yapı gereği, belli şartlar altında ortaya çıkması kaçınılmaz olan şey. – toplum bilimi. İnsa ...

– Olması gerekme, olduğundan başka olmama, zorunlu olma, mecburluk, mecburiyet, mecburilik, zaruret, ıztırar, zorunluk, zarurilik ...