-e Bir yere yaslanmak, kendini dayamak
-e Bir şeyin üzerinde kurulmuş olmak
-e, mecaz. Zarar görmemek, varlığını korumak, hasar görmemek
-e, mecaz. Varmak, ulaşmak
-e, mecaz. Bütün gücünü kullanarak bir işi yapmak
-e, mecaz. Bir iş sonunda birinin veya bir şeyin üzerinde kalmak
-e, mecaz. Birinden, bir şeyden güç almak, güvenmek, istinat etmek
– mecaz. Uzun süre kullanılmaya uygun olmak
– mecaz. Tutunmak, karşı durmak, karşı koymak, mukavemet etmek
– Yetişmek, yeter olmak.
– mecaz. Güç bir duruma katlanmak, çekmek, sabretmek, tahammül etmek