– Ajanda.
– Yadigar “Alabalıkları dağ köylüleri ırmaktan tutar getirirlerdi. Yanında andaç diye bir kase dolusu dağ çileği yahut badem sunarlardı. -A. Kutlu.”
– Hatıra, hediye, armağan.
– Ölen kimsenin arkada kalan tek evladı.
– Evlat, nesil, döl.
– Ölmüş aile büyüklerinin hatırası sayılan insan veya eşya.
– Halef.
– Damızlık koyun veya keçi.
– Sürüde baş çeken koyun.
– Eş, denk “Sen benim andacım değilsin.”
– İsim, ün, şöhret.
– Karşı, ön taraf, gözönü, her taraftan görülebilen yer, meydan, açıklık.
– Yan, kıyı.
– Yöre.
– Anı, armağan.
– Eş, denk.