-i Bir şeyi kendisinden beklenilen işi yapamayacak duruma getirmek
-i Bir yerin, bir şeyin düzenini karıştırmak.
-i Dokunmak, zarar vermek
-i Geçersiz bir duruma getirmek
-i Büyük parayı küçük birimlere ayırmak
-i Bozguna uğratmak, yenmek, mağlup etmek
-i Altını paraya çevirmek, bozdurmak.
-i Yabancı ülke parasını Türk parasına çevirmek.
-i Bağ veya bostanın son ürününü toplamak
-i Kızlığına zarar vermek.
-i Biçimini ve kullanılışını değiştirmek
-i Bırakmak, dağıtmak
-i, mecaz Bir kimseyi beklemediği bir davranış karşısında bırakarak veya sözünü yalana çıkararak küçük düşürmek
-le, mecaz Aklını yitirecek derecede bir şeye düşkün olmak
-i, mecaz Kötü duruma getirmek.
– ihlal
– Yumrukoyununda kurallara uymamak, kuralların dışına çıkmak.
– iptal etmek
– Bir markayı ya da bulguyu, yasalarda yazılı nedenlerle ve yollarla yok saymak.