-i Odun, değnek, kılıç, tüfek vb. uzun şeylerden birkaç tanesini, tepelerinden birbirine çaprazlama dayayarak durdurmak
-i Kereste vb.ni birbirine tutturmak
-i Bir şeyi yapmak için gerekli parçaları bir araya getirmek
-i Yükü hayvana iki yanlı yüklemek.
-i Başa yemeni, çatkı, yazma vb.ni bağlamak.
-e Üzücü, kızdırıcı veya şaşırtıcı olaylarla karşılaşmak
-e Yazıyla veya sözle sataşmak
-e Rastlamak, karşılaşmak
-e, hukuk Gemiler birbirine çarpmak
– Birbirine bağlamak, tutturmak.
– Parçaları birbirine tutturmak suretiyle bir şey yapmak.
– Karşılaşmak, dokunmak, çarpmak
– Mobilyayı meydana getiren elemanları birleştirme işlemi