– Doğaçlamak işi, emprovizasyon.
– zf. Birdenbire, düşünmeden, içine doğduğu gibi, doğaçtan, doğmaca, irticalen, emprovize
– tiy. Yazılı metni olmayan, kararlaştırılmış taslağı, yerine, zamanına göre oyuncular tarafından, sahnede yakıştırılan sözlerle tamamlanan oyun, tuluat.
– Betiğe dayanmadan içe doğduğu gibi oynama ve konuşma.
– Oyun sırasında ortaya çıkan ters bir durumu kapatmak için betikte olmayan hareketler yapma ya da sözler söyleme.
– Güldürmek amacıyla daha önceden saptanmamış hareketlere ve sözlere gitme; bu sonuncusu tiyatro sanatı açısından olumsuz sayılır.
– Müzisyenin, arka planda devam eden ses bütünlüğüyle uyumlu olarak o an hissettiği notaları içine doğduğu gibi seslendirmesi.
– Osm. irtical
– Hazırlanmadan, hemen o anda meydana getirme (DOĞAÇTAN, İrticalen, Improvise). Doğaç: Saniha.
– İng. improvisation