– (-le) hlk. Edindiği bir şeyi yeter bulmak, yetinmek, kanaat etmek ...
Kategori: Fiil/Eylem
kapaklanmak
– (nsz) Ayağı takılıp yüzüstü düşmek
– den. Yelkenli tekne güçlü rüzgar veya ansızın gelen sağanak etkisiyle devrilmek.
– Kapağı kapatılmak ...
kaplamak
– Her yanını örtmek, istila etmek
– Çepeçevre sarmak, kuşatmak
– (nsz) Bir kabın, bir kılıfın, bir örtünün içine almak
– Yayılıp doldurmak, etkisinde bırakmak
– Bir yüzey ...
karalanmak
– (nsz) Karalama işi yapılmak.
– Kara duruma gelmek.
– mec. Leke sürülmek, kötülük yüklenmek ...
karlanmak
– (nsz) Kar ile örtülmek, kar ile kaplanmak.
– TV Ekranda görüntü siyah beyaz noktalarla kaplanmak ...
karşılanmak
– (nsz) Karşılama işi yapılmak
– (Gelen bir kimseye) Karşıcı çıkılmak, istikbal edilmek
– (Gelen bir şey veya olaya) Hazırlık yapılmak
– Karşılık olarak kullanılmak, ifade edil ...
kasalanmak
– (nsz) Kasalara yerleştirilmek ...
kaşarlanmak
– (nsz) Bir işte, bir hareketle çok deneyim kazanmak
– mec. Hoşa gitmeyen bir harekete veya bir işe alışarak artık ondan üzüntü duymaz olmak ...
kastarlanmak
– (nsz) hlk. Kastar işi yapılmak ...
katarlanmak
– (nsz) hlk. Katar durumuna gelmek, arka arkaya gelmek, sıra sıra dizilmek ...