– müz. Klasik Türk müziğinde mi notasına yakın bir perde.
– Suriyeden gelen iplik bel kuşağı.
– Bir çeşit beyaz buğday.
– Azerbaycanlı bir Türk tipi. Gölge oyunumuzda zengin bi ...
Arama Sonucu – "acem"
Acem halayı
– Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da oynanan bir halk oyunu. ...
Acem işi
– Döşemelik kumaşların üzerine renkli ipek iplikle işlenen, yer yer altın veya gümüş boncuklarla süslenmiş nakış ...
Acem kılıcı
– İki tarafı keskin olan kılıç ...
Acem kılıcı gibi iki tarafı (taraflı) kesmek
Yandaşlarına da, karşıtları na da zarar vermek, her iki yanı da kırmak. ...
Acem lalesi
– bit. b. Taşkırangillerden, turuncu ve sarı çiçekler açan, yıllık ve çok yıllık türleri olan, saksıda ve tarlada üretilebilen bir süs bitkisi, güneştopu. ...
Acem pilavı
– İçine safran ve zencefil eklenerek yapılan, İran usulü bir pilav çeşidi ...
Acem sanatkar
– İranlı sanatkar
– Yabancı, yurtdışından gelmiş sanatkâr ...
acemaşiran
Türk musikisinde bir makam. ...
acemborusu
– bitki bilimi. Canlı kırmızı renkli çiçek açan, uzun boylu bir tür süs bitkisi (Bignonia radicams). ...
acembuselik
– müzik. Klasik Türk müziğinde kullanılan birleşik bir makam. ...
acemce
Farsça. ...
acemi
1.deneyimsiz, acemi. 2.iranlı. ...
acemi ağası
– tarih: hareme yeni alınan cariyelerin ağası ...
acemi birliği
– ask. Acemi askerlere eğitim yaptırılan yer ...
Acemi çaylak
– Deneyimsiz, toy, beceriksiz kimse ...
acemi er
– askerlik. Askere yeni alınan ve eğitim dönemini henüz tamamlamamış er ...
acemi katır kapı önünde yük indirir
– “beceriksiz ve anlayışsız kişi, kendisine yaptırılan işi en önemli yerinde bırakır” anlamında kullanılan bir söz. ...
acemi ocağı
– tarih: Osmanlı ordusuna kapı kulu eri yetiştirmek için kurulan okul ...
acemi oğlanı
– tarih: Yeniçeri Ocağında yetiştirilmek üzere tutsaklardan veya Hristiyanlardan devşirme yoluyla toplanan çocuk ...
acemice
– zarf. Toyca, beceriksizce, acemicesine ...
acemicesine
– zarf. Acemice ...
acemilik
– Acemi olma durumu, toyluk
– Acemice davranış, toyluk ...
Acemilik çekmek
– alışamadığı bir işte zorluk çekmek
– Bir işte bilgisiz ve deneyimsiz olduğu için sıkıntı çekmek.
– Bir yerin yabancısı olduğu için bocalamak. ...
acemilik etmek
– deneyimli olmasına karşın acemice davranmak ...