– Salmak işi.
– Pirinçle pişirilen bir tür yemek
– hlk. Genellikle köylerde işlerin görülmesi için ihtiyar heyetinin kararıyla her evden toplanması gereken para.
– Bazı köylü g ...
Arama Sonucu – "Çengel Bulmacada şal taklidi kumaş "
SALMAN
(Tür.) Er. – Başıboş, serbest, özgür. ...
salname
yıllık. ...
Salomanje
– Yemek odası ...
salon
– Bir evde konukları ağırlamakta kullanılan en geniş oda
– Toplantıların, kutlamaların, gösterilerin yapıldığı geniş yer
– Dükkân, mağaza ...
Salt
– sf. İçinde yabancı bir öge bulunmayan, mutlak
– fel. İçine, kendisine yabancı hiçbir şey karışmamış, arı.
– zf. Yalnızca
– Deli.
– Tatsız, yavan.
– Uygulamayla il ...
salt değer
– mat. Bir cebirsel sayının, işareti göz önüne alınmaksızın değeri, mutlak değer.
– Başka değerlerle karşılaştırılmamış, tek başına göz önüne alınan değer; artılığı ya da eksiliği göz önün ...
Salt şoğunluk
Oylamada, yandan bir fazla üye sayısının oyuyla sağ lanan şoğunluk ...
Saltanat
– Bir ülkede hükümdarın, padişahın, sultanın egemen olması
– Bolluk ve zenginlik, gösterişli yaşayış.
– Birinin bir işte, bir yerde bulunan kimseler üzerindeki egemenliği.
– Ta ...
Saltanat sürmek
Egemen, buyurucu durumda yaşamak ...
saltanat-ı seniyye
– Osmanlı Devleti ...
SALTAR
(Tür.) 1. Tek, yalnız. 2. Yalnız başına giden. 3. Temiz, saf. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. ...
Saltçılık
– Hükümdarın bütün siyasal kudreti elinde bulundurduğu yönetim biçimi, mutlakiyet, mutlakçılık.
– Hükümdarın, tüm siyasal erki elinde bulundurduğu yönetim biçimi.
– 20. yüzyılın başl ...
SALTI
(Tür.) Er. – Gezgin, yolculuk eden. ...
SALTIK
(Tür.) Er. 1. Kendi başına var olan, bağımsız, koşulsuz, mutlak. 2. Salıverilmiş, bırakılmış, azat edilmiş, özgür. ...
SALTUK
(Tür.) Er. – Erzurum ve yöresinde Selçuklular devrinde Saltuklular beyliğini kuran Türk beyi Emir Saltuk (1072). ...
SALTUKALP
(Tür.) Er. -(bkz. Saltık). ...
SALUR
(Tür.) Er. 1. Kılıç. 2. Oğuzların üçok boyuna bağlı bir Türk kabilesi. ...
salus
iki yüzlü. ...
şalvar
– Genellikle ağı çok bol olan, bele bir uçkurla bağlanan, geniş bir pantolon türü
– Kıl ya da yünden yapılmış pantolon ...
SALVECAR
(Ar.) Er. – çevgan, cirit oynanılan eğri sopa. ...
salyane
– Osmanlı mali teşkilatında bazı görevlilere yıllık yapılan ödemeler ve taşra teşkilatında gelirleri yıllık olarak hazineye aktarılan eyaletler hakkında kullanılan terim. ...
şapşal
– sf. Aptalca davranışlarda bulunan, alık (kimse)
– Üstüne başına önem vermeyen, özen göstermeyen.
– Bol, dökük ve biçimsiz (giyecek)
– Ağaçtan oyma tas, bardak.
– Biçims ...
sarı nakışla işlenmiş ipek kumaş
– abani ...
savunma ya da saldırı aracı
– silah ...